Sentence examples of "verecek misiniz" in Turkish

<>
Sipariş verecek misiniz yoksa birini mi bekliyorsunuz? Сеньор готов сделать заказ или кого-то ожидает?
Denememe izin verecek misiniz? И мне можно попробовать?
Şimdi bana giriş izni verecek misiniz, vermeyecek misiniz? Так вы дадите мне к ней доступ или нет?
Mahkeme salonunda çekim yapmamıza izin verecek misiniz? Вы нам позволите снимать в зале суда?
Bir dakika ateş etmeyi bırakıp, iki çift laf etmeme izin verecek misiniz? Эй! Может вы прекратите палить на минутку, мне нужно кое-что сказать?
Bana hemen verecek misiniz, Memur Bey? Ты дашь мне это сейчас, офицер?
Bayan Goren, eğer sığınmak için buraya geri gelirse bana haber verecek misiniz yoksa vermeyecek misiniz? Мисс Горен, вы скажете мне, если он придет к вам за укрытием, верно?
Narn Anavatanı'na dönmelerine izin verecek misiniz? Вы позволите им вернуться на Нарн?
Ailemle tatile gidiyorum. Gitmeme izin verecek misiniz? Я еду в отпуск со своей семьёй.
İzin verecek misiniz, vermeyecek misiniz? Вы дадите мне отпуск или нет?
Taş ocağını kullanma hakkını verecek misiniz? Дадите право брать камень с каменоломни?
Para verecek misiniz bize? Вы дадите нам денег?
Cevap verecek misiniz? - Yaptım ama dava ile bağlantılı olmadıklarını düşündüğümden yaptım. Уничтожил, но только потому, что не считал их важными для дела.
Çıkmama izin verecek misiniz? Может, выпустишь девушку?
Burada olduğumuzu haber ver yeter. Verecek misiniz Bay Nash? Просто скажите, что мы приехали, мистер Нэш.
Bize oyuncu verecek misiniz? Дадите нам пятерку игроков:
Şimdi, bu silahlardan birini almama izin verecek misiniz vermeyecek misiniz? Теперь, вы позволите мне взять какое нибудь оружие или нет?
Lütfen onu bana geri verebilir misiniz? Вы не могли бы его вернуть?
Başka bir şeye para verecek misin? Ты собираешься платить за что-то ещё?
Suriye pasaportum olmasaydı, "Duvara yakın bekler misiniz hanımefendi?" gibi son derece kibar bir cümleyi asla duymazdım ve çocukluğumun okul cezalarını hatırlamazdım. Если бы не мой сирийский паспорт, я бы никогда не услышала эту крайне вежливую фразу: "Не могли бы вы подождать в стороне у стены, мисс?", и я бы не вспомнила детские школьные наказания.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.