Sentence examples of "yalnızca" in Turkish with translation "просто"

<>
Bunlar için şükran dolu olmalıyız. Ama diğer şeylerin yanında, yemek yalnızca bir sembol. Мы должны быть благодарны за это но еда - это просто символ всего остального.
Çalışanları korumak adına kapatma cihazlarının bulunduğu yerlerde aktuatör, ihtiyaç durumunda yalnızca güçten ayrılıyordu. Там, где были установлены отключающие устройства или устройства защиты персонала, исполнительный механизм при необходимости просто отсоединялся от источника энергии.
Sen kendine aile arayan bir çocuksun yalnızca. Ты просто мальчик, который ищет семью.
Yalnızca uyan ve bana söyle. Просто очнись и скажи мне.
Onu bilgi almak için kullanıyorum yalnızca. Я просто использую ее ради информации.
Pete yalnızca bir sporcu temsilcisi değildi. Пит был не просто спортивным агентом.
Jack Bauer komployla ilgili kanıt toplamıyor yalnızca. Джек Бауэр не просто собирает доказательства заговора.
Bu yalnızca sizin gelecekteki sosyal ve finansal statünüzü ortaya çıkaracak. Они просто определят твой будущий социальный статус и финансовый успех.
Yalnızca, gerçekten bir şeyler yapabilmek için sorunun ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Она просто помогает разобраться, что ты на самом деле можешь сделать.
Yalnızca çalıştığım zaman için teşekkür etti, şans diledi müsaade istedi, başka açıklama yapmadı. Он просто поблагодарил за мое время, пожелал удачи, извинился, без дальнейших объяснений.
Yalnızca sıcak su ve çay. Просто горячая вода и чай.
Ben yalnızca yargıcın direktiflerini uyguluyorum. Я просто следую указаниям судьи.
Yalnızca biraz peynir ve meyve. Просто немного сыра и фруктов.
Yalnızca Güneş Sistemimizdeki en büyük yıldız değil Güneş Sistemimizdeki tek yıldızdır. Это не просто крупнейшая, но и единственная звезда в системе.
Yalnızca şunu bil ki; eğer adam çok kontrolden çıkarsa, belki senden onu temizlemeni isteyebiliriz. Просто знай, что если он станет неуправляемым, мы можем попросить тебя присмотреть за ним.
Yalnızca işten eve dönerken kestirmeden gideyim dedim. Просто пошёл с работы домой коротким путём.
Ben yalnızca hemşirelik lisansımı geri istiyorum. Я просто хочу вернуть свою лицензию.
Taşınıyor muyuz? Hayır, yalnızca anneniz ve ben sizinle birşeyi konuşmak istedik. Нет, мы с мамой просто хотели с вами кое о чём посоветоваться.
Yolcular kayıp, hepsi, yalnızca toplantıları kaçırmıyorlar kendileri de kayıp. Пассажиры пропали, и не просто не пришли, они пропали.
Yalnızca gazetecinin sorularını dinleyeceksin, hepsi bu. Просто послушай вопросы журналистки, и все.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.