Sentence examples of "yas tutmaya" in Turkish

<>
Bu saçma davranışları bırakıp kardeşin için uygun şekilde yas tutmaya başlayacaksın. Ты прекратишь вести себя глупо и начнёшь оплакивать брата как следует.
Sol kolunu dik tutmaya çalış. Постарайся держать левую руку прямой.
Kocam için gün yas tuttum. Я оплакивала смерть мужа дней.
Dr. Wilbur gelene kadar beni burada tutmaya çalışıyorsun. Ты пытаешься задержать меня до прихода доктора Вилбур.
Bu tarz bir yas benim hızıma daha uygun. Вот такое проявление скорби мне больше по вкусу.
Şimdi balık tutmaya gidiyoruz. Мы собираемся на рыбалку.
Senin için yas tutacağım. Я буду оплакивать тебя.
Bu, sadece beni burada tutmaya çalışan aklım. Это просто мой разум пытается меня здесь задержать.
Ve eğer James Miller'ın başına en kötüsü gelirse şunu unutmayacağız ki Yas tutmak, korkmak demek değildir. Если с Джеймсом Миллером случится худшее, мы должны помнить, что траур - это не страх.
Molly'yi hafta sonu buzda balık tutmaya götürürüm diyordum. Я думаю взять Молли на рыбалку на выходных.
Yas döneminin sonunda kardinaller kendilerini Sistine Şapeli'nin kapıları ardına kilitleyerek yeni bir lider seçecekleri toplantıya başlayacak. По окончании официального траура, коллегия кардиналов соберется за закрытыми дверьми в Сикстинской капелле на конклав...
Ya da onu, katilden uzak tutmaya çalışıyordur. Или она пыталась спрятать эту подвеску от убийцы.
Karen Cross, yas tutan anne için daima psikolog çağırır. Карен Кросс всегда приглашает психолога, утешать убитых горем матерей.
Onlar seni burada tutmaya çalışmadan önce, git. Прежде, чем они попытаются держать тебя здесь.
Prens Doran babanıza yas tutmaktan başka bir şey yapmayacak. Принц Доран станет оплакивать вашего отца, и только.
Ron'un Freddie'yi balık tutmaya çağırdığını biliyorum. что Рон позвал Фредди на рыбалку.
Ölüm, yas, üzüntü... Смерть, траур, горе...
Bir aileyi bir arada tutmaya çalışıyorlar. Не знаю. Они пытаются сохранить семью.
Yas tutucak bir şey yok, Beth. Здесь не о чем горевать, Бет.
Senin dostluğun onu uzak tutmaya yardım ediyor. Твоя дружба помогает держать ее в страхе.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.