Beispiele für die Verwendung von "yeşil" im Türkischen

<>
Biri yeşil, biri mavi, Margo'dakinin aynısı. Один голубой, второй зелёный, точно как у Марго.
Kırmızı bir ceket ile koyu yeşil bir pantolon giyer. Она носит красную куртку с серым воротником, зелёные брюки и серые перчатки.
Yeşil kapüşonlu bir siyah ceket, yeşil bir omuz çantalı. Чёрная куртка, серая толстовка, зелёная сумка через плечо.
Şimdi de Jenny artık asla yeşil bir şey yemeyeceğini söylüyor. Дженни говорит, что больше не будет есть ничего зеленого.
Elimden geldiğince çok Yeşil Marslı'yı özgür bırakmaya çalıştım. Я пыталась освободить как можно больше Зелёных Марсиан.
Bir dişi yeşil kaplumbağa sahile yaklaşıyor. Самка зелёной черепахи приближается к берегу.
Yeşil, kırmızı ve kahverengi lahana... Зелёную, красную и коричневую капусту...
Belki yanında tropik bir buzlu yeşil çay da vardır. Может, запивает каким-то тропическим зелёным чаем со льдом.
Yeşil ve başlık ve siyah bir kask takan iki düşman tarafından saldırı altındayız. Мы подверглись нападению человека в зелёном капюшоне и другого, в чёрном шлеме.
Bu başkalarının çimlerinin her zaman daha yeşil olması gibidir. Sadece tam tersi. Нечто вроде того, что где-то трава всегда зеленее, только наоборот.
Hey, burada yeşil bir şey buldum. Эй, я тут нашла кое-что зелёное.
New York yapbozunun parçalarının üzerinde yeşil X işaretleri vardı. Tribune binasının yapbozundakiler ise mavi renkliydi. Ненужные кусочки Нью-Йоркского пазла были помечены зелеными крестиками, а в пазле Трибьюн синими крестиками.
Burası senin dünyan değil. Ormanında kal ve ağaçlarını yeşil tut ve arkadaşlarını koru. Оставайся в своём лесу, храни зелень своих деревьев, защищай своих друзей.
Ama turuncu ve yeşil hepsini kapsıyor. Но оранжевый и зеленый охватывает все.
Yeşil ayakları var ve burnu biraz kıvrık. У него зеленые лапы и нос крючком.
"Pembe kutuya yeşil kapak" mı dediniz? Вы сказали, зеленая крышка на розовую коробку?
Hayır, bu normal miktarda yeşil ışık. Не, это нормальное количество зеленого света.
İrade gücünün özünü bünyesinde bulunduran ve tüm Yeşil Fener Kuvvetlerine güç sağlayan varlığın kendisi. Существо, воплощающее саму сущность силы воли и подпитку для всего Корпуса Зеленых Фонарей.
İşini ve Yeşil Bölge'deki evini muhafaza etmek istemesine güvenebiliriz. Если хочет сохранить работу и дом в зелёной зоне.
Çiftlikte garip bir yeşil gül buldum ve inceledim. Я нашел странную зеленую розу и изучил её.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.