Sentence examples of "yemin etmek" in Turkish

<>
Yalan yere yemin etmek affedilmez bir günahtır, Alexander. Приносить ложную клятву - это смертный грех, Александр.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Baba, doksan gündür temizim, yemin ederim. Пап, клянусь, я месяца в завязке.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Juliet, Gus'ın hayatı üzerine yemin ederim ki, buraya geleceğinden haberimiz yoktu. Джулиет, клянусь жизнью Гаса мы понятия не имели, что он придет.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Hayır, onu öldürmediğime yemin ederim. Клянусь, я его не убивал.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Tek duyduğum parazit, yemin ederim. Клянусь, я слышу только помехи.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Doğmamış çocuğumun üstüne yemin ederim. Клянусь жизнью своего нерожденного ребенка.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Yemin ederim ki haftalardır aldığımız en iyi telefondu. Лучший звонок за последние несколько недель, клянусь.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Tamam, gerçeği söyleyeceğime yemin ederim. Ладно, я клянусь говорить правду.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Hayret vericiydi. O kadar ki, sonunda dizlerimin üstüne çöküp ebedi aşkım için yemin ettim. Она изумительна настолько, что я упал на колени и поклялся ей в вечной любви.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Dis adına yemin ederim ki, gitmezsen... Клянусь Плутоном, если ты не уйдешь...
Bu sohbete sonra devam etmek istiyorum. Я бы хотел продолжить этот разговор.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.