Sentence examples of "yerçekimi kuvveti vardır" in Turkish

<>
Lastikten geçen iki yerçekimi kuvveti vardır. На шины действуют две силы тяжести.
Bu bir med-cezir, yerçekimi kuvveti, bu ekolojik denge. Это прилив и отлив, лунное притяжение! Природное равновесие!
Bir sıvı çıkartmanın tehlikesi vardır. Существует опасность при получении жидкости.
Yerçekimi, çevredeki yıldızları bu noktaya doğru topluyor. Сила тяготения действует на звезды в этом месте.
Helena'nın hava kuvveti sana söylendiği gibi müthiş olmanın yakınında bile değil. Воздушные силы Елены ни капли не страшны, как ты говорил.
Öyle ama, oynamakla koçluk yapmak arasında yine de büyük fark vardır. Ну, понимаешь, существует большая разница между тренерской работой и игрой.
Ya da gümüşi bir şarabın uzay gemisinde akması gibiydi. Yerçekimi anlamsızlaştı artık. Или как серебристое вино, струящееся вокруг звездолёта вопреки всем законам гравитации.
"Kanunun Kuvveti", ha? "Французский связной", да?
Zaferde safını bilen esmer bir adama da yer vardır. Слава примет и мексиканца, который знает свое место.
Küçük ölü bebeğin yerçekimi bütün parçaları yine geri çekecek. Гравитация маленького мёртвого ребёнка снова соберёт все части вместе.
Bugün Kolluk Kuvveti polisi öldü. Два маршала США умерли сегодня.
Üstelik, bir ayağın karakteri vardır. А у ног есть свой характер.
Yerçekimi, havası, sincapları. Притяжение, воздух, суслики.
İkinci adayımız sürümüzün nispeten yeni bir üyesi ama kuvveti şimdiden efsaneler arasına girdi. Второй соперник - новичок в нашей стае, но успел прославиться своей силой.
Ama bazı zamanlar vardır ki bu küçük rahatlıklar büyük sorunlar ile karşılaşır. Но бывают времена, когда эти маленькие удобства становятся причиной больших трудностей.
Muazam miktarda yapay bir yerçekimi üretiyor. Оно вырабатывает огромное количество искусственной гравитации.
Kolluk Kuvveti, Zombilere ve İtfaiyecilere Karşı. "Полицейский против зомби против пожарных".
Sana bir diyeceğim vardır. Я вам что-то скажу.
İşte yerçekimi bu şekilde işliyor. Именно так гравитация и работает.
Pek çok yildiz çekim kuvveti ile iki ya da daha çok günesli bir sisteme ait olarak bulunur. Большая часть звезд принадлежит системам из двух или трех или многих солнц, объединенных за счет притяжения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.