Sentence examples of "yetenek yarışmasını" in Turkish

<>
Meksika'ya döndüm, okulun yetenek yarışmasını kazanmıştım. В Мексике я выиграл школьное шоу талантов.
Biraz şans, biraz yetenek. Немного везения, немного навыков.
South Park Ticaret Odası sizlere. geleneksel "en büyük orospu kim" yarışmasını sunmaktan onur duyar. Торговая палата Саут-Парка рада устроить для вас первый ежегодный конкурс "Кто самая большая шлюха?"
Bu bilimsel bir şey değil. Bu bir yetenek. Это - не знание, это - дар.
Bak, sadece Naomi'nin yemek kamyonu yarışmasını kazanmak için buradayım. Слушай, я здесь только, чтобы выиграть конкурс Наоми.
Sergilenen bu kadar yetenek ve herkes birini becerebilmek için burada. Он выставил свой талант, а все только трахаться хотят.
Bu kompozisyon yarışmasını neden kazandın sence? Почему по-твоему ты выиграл этот конкурс?
Onlara öğretemeyeceğin bir şey var o da yetenek. Единственное, чему нельзя научить, это таланту.
Güzellik yarışmasını kazanmak için popülerlikten daha fazlası gerekir. Чтобы выиграть любой конкурс, одной популярности мало.
Yetenek gösterisinde benimle sahneye çıkma ısın. Айда со мной на конкурс талантов.
Bir modellik yarışmasını kazandım. Я выиграла конкурс моделей.
Yetenek seyircinin gözünde saklıdır. Талант в глазах смотрящего.
Öyleyse "en çılgın anne" yarışmasını benim kazandığımı söylemek uygun olur. Уверен, я бы выиграл в любом конкурсе на самую безумную мать.
Josie Marcus işlenmemiş bir yetenek. У Джози Маркус необработанный талант.
O bir güzellik yarışmasını kazandı. Она выиграла конкурс красоты.
Ve Caroline, yetenek yarışmasında tuvalette altı dakikalık mahremiyet hakkı kazandı. А Кэролайн выиграла шесть минут уединения на унитазе в шоу талантов.
1809'da Venedik Akademisi'nin yarışmasını kazanarak Roma'daki Accademia di San Lucia'da bir yıl eğitim hakkı kazandı. В 1809 году Айец выиграл конкурс, устроенный Венецианской Академией, после чего в течение года учился в Академии Сан-Лука в Риме.
Yetenek yarışması bu cuma günü. Конкурс талантов уже в пятницу!
1956'da Ferruccio Busoni Uluslararası Piyano yarışmasını kazandı. В 1956 году завоевал первую премию на Международном конкурсе пианистов имени Бузони.
Bana harika bir yetenek verdin, Walter. Вы дали мне огромный дар, Уолтер.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.