Sentence examples of "yirmi" in Turkish

<>
Evet, bir kere, ama yirmi yıl önceydi. Да, но это было почти двадцать лет назад.
Halka arzın gerçekleştiği dönemde, Larry Page, Sergey Brin ve Eric Schmidt, takip eden yirmi yıl boyunca, yani 2024 yılına kadar Google'da birlikte çalışmak üzere anlaştılar. Тогда Ларри Пейдж, Сергей Брин и Эрик Шмидт договорились о совместной работе в Google в течение двадцати лет, до 2024 года.
Yirmi sene önce, tekrar canlandırma sihir gibi etkiliydi. Двадцать лет назад их воскрешение было похоже на чудо.
Senden yirmi kat daha çok seviyorum onu! И люблю её в двадцать раз больше!
Bunu yirmi kişi teyit edebilir. Двадцать человек могут это подтвердить.
Bu sizin yirmi birinci romanınız. Это ваш двадцать первый роман...
Çok duydum bu sözleri ben yirmi yılın her günü. Слышал я такие речи Каждый день уж двадцать лет.
Majestelerinin, Sa Yin kılıcındaki mesajını açığa çıkarmak için tam yirmi yıl bekledik. Мы ждали двадцать лет, чтобы раскрыть секрет надписи на мече Са Юн.
Yirmi dakika öncesine göre daha fazla şansımız var şu anda. У нас намного больше шансов, чем двадцать минут назад.
' te geri dönmemek üzere Etiyopya'dan ayrıldı, Amerika'da yirmi yıldan fazla yaşadı. В году он навсегда покинул страну, прожив последние двадцать лет своей жизни в Соединенных Штатах Америки.
"Family Guy Viewer Mail # 1" (), komedi dizisi Family Guy'ın üçüncü sezonunun yirmi birinci bölümü olup, ilk olarak Birleşik Devletler'in Fox kanalında'de yayımlandı. Family Guy Viewer Mail # 1 ("" По заявкам зрителей, выпуск № 1 "") - двадцать первая серия мультсериала "Гриффины".
Beş saniye sonra yirmi derece sola dön ve otuz metre düz koş! Через пять секунд на двадцать градусов влево и вперед на тридцать метров!
yılında, Büyükelçi Elbrick'in kaçırılmasından yirmi yıl sonra Brezilya'da özgür seçimlere gidildi ve demokrasiye geri dönüldü. В, через двадцать лет после похищения Посла Элбрика, свободные выборы восстановили демократию в Бразилии.
Evet, Kevin banyoda unutmuş ben de aldım, ve aldığını öğrendiğimde, yirmi dakika geçmişti bile. Да, Кевин оставил её в туалете, я взяла, и двадцать минут пролетели за миг.
Dikkat! Muayene odası elli ikinci kattadır, yirmi dört ve yirmi altıncı muayenehaneler arasında. Внимание! Кабинет номер пятьдесят находится на втором этаже, между двадцать четвёртым и двадцать шестым кабинетом.
Altı milyar, yediyüz yirmi yedi milyon, dokuzyüz kırk dokuz bin üçyüz otuz sekiz modeliniz emirlerinizi bekliyor. Шесть миллиардов семьсот двадцать семь миллионов девятьсот сорок девять тысяч триста тридцать восемь версий нас в ожидании приказов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.