Exemplos de uso de "в твоём голосе" em russo

<>
Разве в моем голосе вам не слышится тысяча лет привилегий? Benim sesimde, o bahsettiğiniz bin yıllık imtiyaz işitilmiyor mu?
Я не представляю, как они оказались в твоём лофте. Onun senin çatı katında ne aradığına dair hiçbir fikrim yok.
Кажется, в вашем голосе звучит сомнение? Bak. Sesinde ufak bir tereddüt seziyorum Sandra.
В твоём возрасте мне очень нравился парень. Senin yaşındayken, aşık olduğım biri vardı.
В его голосе было кое-что... Sesinin tonunda bir şey vardı.
На твоём месте я бы сохранила остатки достоинства и порвала с ним. Yerinde olsam kalan haysiyetimi korur ve hemen bu işe bir son verirdim.
Слышать любовь в твоем голосе невыносимо. Sesindeki o aşk kalıntılarını duymaya dayanamıyorum.
Наш общий друг Вон Дю Кларк заинтересован в твоём деле. Ortak arkadaşımız Vaughn Du Clark'ın senin durumundan bir çıkarı var.
Актерское мастерство держится на голосе. Aktörlük tamamen ses ile ilgili.
Я проинформировал окружной совет о твоём увольнении. Belediye Meclisi'ne görevden alındığın bilgisini verdim bile.
Не слышу энтузиазма в голосе. Kulağa pek hevesliymişsin gibi gelmiyor.
Но в твоём случае сделаю исключение. Ama senin durumunda bir istisna yapacağım.
Я слышу страх в твоём голосе? Sesinde korku mu duyuyorum yoksa Jack?
Я лишь думаю о твоём будущем. Senin geleceğini düşündüğüm için böyle konuşuyorum.
Я замечаю разницу в голосе когда люди не желают тебе смерти. Karşındaki insan ölmeni dilemiyorken, bazen ses tonundaki farkı hissedebiliyorsun işte.
Это нормально, это со всеми случается в твоём возрасте. Bu çok normal bir şey. Senin yaşındaki bütün kızlara olur.
Учитывая мои преимущества, на твоём месте я бы сильнее старалась добиться моего расположения. Tüm kozların bende olduğunu biliyorsun. Yerinde olsam gözüme girmek için daha çok çaba gösterirdim.
Думаешь Шак играл в баскетбол, когда был в твоём возрасте? Sen Shaq'ın senin yaşlarındayken basket atabildiğini mi sanıyorsun? - Evet.
В одном твоём мизинце больше доброты, чем у иных людей во всём теле. Senin küçük parmağında bile bir çok insanın sahip olduğundan çok daha fazla şefkat var.
В твоём нынешнем состоянии, весьма проблематично взять кровь. Senin durumunun yüzünden kanını almam benim için acayip zorlaşıyor.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.