Sentence examples of "волшебника страны" in Russian

<>
Да, он как стальной человек из Волшебника страны Оз. Evet, aynı Oz Büyücüsü'ndeki çelik adam gibi...
Это волшебство достачно сильно, чтобы переправить Волшебника и Исповедницу. Bunun sihri yalnızca bir Büyücü ve bir Confessor'ı taşımaya yeter.
В общем, я за глобализацию, но она очевидно разрушила уникальную, замечательную одежду каждой страны. Genellikle küreselleşmeyi destekliyorum, ancak her ülkenin eşsiz ve güzel giysilerini kesinlikle mahvetti.
Ты хочешь уничтожить Волшебника. Büyücüyü yok etmek istiyorsun.
Три АЭС Тайваня производят всего лишь от до% электроэнергии страны. Tayvan'ın üç nükleer enerji santrali ülkenin elektrik gereksiniminin sadece % -'sini karşılayabiliyor.
Использование Сети Волшебника против Матери-Исповедницы - измена. Ana Confessor'ı Büyücü ağına sokmak vatan hainliğidir.
Алексей Волин, заместитель министра связи и массовых коммуникаций РФ, выступил на конференции с речью касательно вопросов кибербезопасности, беспокоящих обе страны. Rusya'nın haberleşme ve kitle iletişim bakan yardımcısı Aleksey Volin, konferansta yaptığı konuşmada bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen siber güvenlik konusundaki endişelerine değindi.
Конечно, полезнее всего было бы иметь под рукой волшебника. Elbette, savaş mahallinde bir büyücü olsa daha faydalı olabilir.
Заинтересовавшись популярностью баскетбола на Филиппинах, Ричард Дэниелс провел последние пять лет, фотографируя баскетбольные кольца в сельской местности страны. Filipinler'de basketbola gösterilen ilgiye merak besleyen Richard Daniels son beş yılını ülkenin kırsal alanlarındaki basketbol potalarını fotoğraflayarak geçirdi.
Я только вызову волшебника. Beni büyücü olarak çağırın.
Сельскохозяйственную продукцию ряда японских префектур запрещено импортировать во многие страны, включая Корею и Тайвань, несмотря на двусторонние переговоры по этому вопросу на высшем уровне. Japonya'nın birçok vilayetinden doğal ürünlerin, devletler arası ikili müzakerelere rağmen, Kore ve Tayvan'ın da içinde bulunduğu birçok ülkeye ithalatı hâlâyasak durumda.
Ты под защитой Волшебника? Büyücü tarafından korunuyor musun?
Несмотря на то, что, покинув свою родину, писатель жил в уединении, ему удавалось регулярно общаться с прессой внутри страны. Etiyopya'yı terk etmek zorunda bırakıldıktan sonra izole bir hayat sürdü, ancak ülkesinde düzenli olarak gazetelerde yer aldı.
Палочка выбирала волшебника, мистер Поттер. Asa büyücüyü seçer, Bay Potter.
В году, как и многие другие европейские страны, Украина находилась под нацистской оккупацией. yılındaki birçok diğer Avrupa ülkesi gibi Ukrayna da Nazi işgali altındaydı.
Извинитесь за ложь про Волшебника и за ложь перед девушкой. Büyücü olduğun konusunda ve kıza söylediğin yalanlar için özür dile.
Когда антиправительственные протесты, которые начались ноября года, сегодня изменяют жизнь на Украине, блог винтажного фото смотрит на другой тяжёлый период в истории страны - через восхитительных цветных фотографии о повседневной жизни на Украине года. Kasım tarihindeki hükümet karşıtı protestoların başlamasıyla birlikte Ukraynalıların günlük hayatlarındaki yük üzerine, vintage fotoğraf blogu Ukrayna'sının günlük hayatına ait harika renkli fotoğraf ile ülkenin tarihindeki bir başka zor zamanı hatırlatıyor.
Три волшебника и две принцессы. Üç büyücü ve iki prenses.
В то время как бедствующая экономика страны извлекает пользу из денежного потока от иностранных туристов, большинству приезжих никогда не показывают жизнь местных жителей во времена нищеты. Ülkenin zor durumdaki ekonomisi, turistlerin getirdiği parayı severek kabul ediyor olabilir ama ortalama bir turist, ziyareti esnasında ekonomik krizin sonuçlarına katlanan insanların gerçek hayatlarını göremiyor.
Подруга, я похожа а волшебника? Sürtük, büyücü gibi mi gözüküyorum?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.