Sentence examples of "должна дать" in Russian

<>
Я снова должна дать тебе имя? Yine sana isim mi vermem gerek?
Вот дерьмо, ты должна дать знать брату. Hadi be, bundan bir kardeşin haberi olmalıydı.
Газовая хроматография жирных кислот должна дать более точные временные рамки. Yağ asitlerinin gaz kromatografisiyle daha net bir zaman aralığı söyleyebiliriz.
Она должна дать нам ответы. Cevaplar bunda olması lazım. Bilmiyorum.
Ты должна дать шанс маленькой девочке на нормальную жизнь. Çocuğuna normal bir hayat seçmek için bir şans vereceksin.
И ты должна дать мне провести полное обследование. Sonra da gerekli bütün tahlilleri yapmama izin vermelisin.
Ты должна дать мне шанс всё наверстать. Telafi etmem için bana bir şans vermelisin.
Ты должна дать мне пятьсот долларов прямо сейчас. Bana hemen şimdi 500 dolar vermelisin.
Но я должна была дать ей другое успокоительное. Ama ona bir yatıştırıcı daha vermek zorunda kaldım.
Ты пришёл не дать отчёт о состоянии. Buraya bana durum raporu vermek için gelmedin.
Тут должна быть радуга или яркие цвета здесь слева, кружащие вокруг левого яичника. Но ничего. Şurda solda, parlayan renklerin yanında ve sol yumurtalığın devamında gökkuşağı benzeri bir şey olması lazım.
Ту, которую может дать невыносимая боль... Sadece dayanılmaz acı verebilecek bir şey yapılır...
Ты должна поддерживать свою температуру. Vücut sıcaklığını yüksek tutman gerek.
Мы думали, что справедливо по крайней мере дать шанс Таннеру научить Брайана вождению. Tanner'in Brian'a araba kullanmasını öğretmesi için en azından bir şans vermenin doğru olduğunu düşündük.
Что должна сделать ведьма, чтобы привлечь твое внимание? Bir cadının senin dikkatini çekebilmesi için ne yapması gerek?
Ты собираешься дать мне адрес? Adresi verecek misin vermeyecek misin?
Норвилл, я должна сказать тебе кое-что. Sana söylemem gereken bir şey var Norville.
Я заставил его дать мне код. Şifreyi vermesi için onu ben zorladım!
Я должна навестить мою сестру. Kız kardeşimi ziyaret etmem gerekiyor.
Не дать ему стать призраком океана. Okyanusta bir hayalet olmasına izin vermeyecektim.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.