Sentence examples of "лучшем случае" in Russian

<>
Итак, в лучшем случае, я сейчас мельком увидела его будущее? Bu yüzden en iyi ihtimalle hastalığının ilerde nasıl kötüleşeceğini mi görmüş oldum?
Даже в лучшем случае его шансы / 50. En iyi koşullarda bile yaşama şansı yarı yarıya.
В лучшем случае, это пачка чипсов по пути домой. En iyisi, eve dönüş yolunda bir paket patates kızartması.
В лучшем случае я сплю часа. İyi bir gecede dört saat uyuyabiliyorum.
Ты в лучшем случае леди Макбет. En iyisinden Leydi Makbet gibi olurdunuz.
В лучшем случае она могла видеть какие-то тени, хотя навряд ли. En fazla bir kaç gölge görmüş olabilir ama o da biraz şüpheli.
Живут в трёхэтажках в лучшем случае. En azından üç işe yaramaz herif.
Уже нет, неделя в лучшем случае. Artık değil, en fazla bir hafta.
Шансы, что вы выживете и расплатитесь, в лучшем случае, малы. Bana ödeme yapacak kadar uzun yaşama ihtimalin en iyi ihtimalle çok düşük görünüyor.
Они казнят его, в лучшем случае. Onu infaz edecekler. Ya da daha kötüsü.
"вой первый роман был в лучшем случае дилетантским. İlk romanına en iyi yorum, amatörce demek olur.
В лучшем случае, мы грабеж снизим до простого нападения. En iyi yanı, hırsızlığı suç saldırısını indirgemek için kullanabilmemiz.
В лучшем случае овощ. Taş çatlasa sebze olur.
Она, в лучшем случае, второсортная певица. Olsa olsa o, ikinci sınıf bir şarkıcı.
Бабушка сейчас в лучшем мире. Babaannen daha iyi bir yerde.
В любом случае, удачи, приятель. Her iki durumda da sana iyi şanslar.
Потому я сделал пару звонков. Я нашёл людей, продающих пару премиум-участков на лучшем кладбище города. Ben de birkaç yeri aradım ve şehirdeki en iyi mezarlıkta birinci sınıf arsa satan kişileri buldum.
Ясно, значит, в случае чего, мы сможем выехать с Манхэттена. Doğru. Yani acil bir durum olursa her zaman Manhattan'dan bir çıkış yolumuz var.
Имя признания это все, что имеет значение, и Вы не хористка в лучшем. Tek aranan şey tanınmış isimler ve sen, en iyi ihtimalle, korodaki kızlardan birisin.
Ваша Честь, позвольте напомнить Отец Мор просил суд в случае признания его вины, огласить приговор незамедлительно. Sayın yargıç, yüksek müsaadenizle. Peder Moore duruşmaların başında eğer suçlu bulunursa cezanın derhal takdir edilmesini talep etmişti.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.