Sentence examples of "на горе" in Russian

<>
Я лучше рискну на горе. Şansımı dağda denemeyi tercih ederim.
После объединения Иерусалима в результате Шестидневной войны, в кампусе на горе Скопус проводился капитальный ремонт, больница вновь открылась в 1975 году. Altı Gün Savaşı sonunda, Doğu Kudüs "ün işgal edildiği dönemde, Scopus Dağı" ndaki Hadassah kampüsü oldukça büyük bir tamirat sürecine girdi ve 1975 yılında tekrar açıldı.
Она оставила нас умирать на горе. Bizi o dağda ölüme terk etti.
Кроме небольшого филиала на горе. Dağın zirvesindeki küçük şube hariç.
Нет, на горе надо отрываться, веселиться. Dağda parti yaparsın. - Eğlenirsin. Bundan ibaret.
Кофе в Париже, серфинг на Мальдивах слегка вздремнул на горе Килиманджаро. Paris'te kahve içtim, Maldivlerde sörf yaptım ve Kilimanjaro Dağı'nda azıcık kestirdim.
Здесь выделяется миллионов долларов для моего штата на расширение гидрометеостанции на горе Иностранка. Inostranka Dağı'nda bir meteoroloji tesisinin büyütülmesi için benim eyaletime ayrılmış milyon dolarlık ödenek.
на горе, на любой горе... Dağda, hangi dağ önemli değil.
А кто ж тогда нарисовал лица на горе? O zaman dağa o yüzleri çizen adam kim?
Наконец, человек начал жить на горе и стал злом. Sonunda, bir dağda yaşamaya başladı ve kötü birşey oldu.
Вначале это сблизило нас, но потом я стала типичным подростком. А все это горе превратилось в обиду. Başlarda, bu sayede yakınlaştık, ama ben sonunda tipik bir ergen olunca bu keder hali dargınlığa dönüştü.
Горе меняет людей, Мерлин. Keder de insanları değiştirir Merlin.
Послушай меня, эти камни могут принести не только удачу, но и большое горе. ~ Dinle, taşların insanlara getirdiği iyi şans bir yandan da kötü şansı davet eder.
По крайней мере, это горе свело нас вместе. Bu acı, hiç değilse bizi tekrar biraraya getirdi.
Тогда дело было в горе и усталости. Az önce konuşan keder ve bitkinliğin sesiydi.
Эти звери забрали моего сына, а затем они забрали мое горе. Bu hayvanlar benim oğlumu elimden aldılar ve sonra da benim kederimi aldılar.
Красота, радость, горе, гнев. Güzellik, neşe, keder, öfke.
Зачем духу нужно заводить людей к горе? Neden bir ruh insanları dağa götürmek istesin?
Горе превратится в злость и они будут готовы сражаться. O yas öfkeye dönüşecek ve sonra savaşmaya hazır olacak.
Она тоже познала горе. O da acı yaşamıştı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.