Sentence examples of "не оставляют" in Russian

<>
Понимаешь, наркотики не оставляют похмелья. Ot içtin mi akşamdan kalma olmazsın.
Разве Мики и Мэлори не оставляют всегда кого-то в живых чтобы рассказать историю? Mickey ve Mallory hikayeyi anlatması için hep birini sağ bırakmaz mı? Bırakıyoruz.
Сепаратисты не оставляют свидетелей. Ayrılıkçılar hiç tanık bırakmıyor.
Не люблю я эти стереотипы, но борчихи из Саксонии не оставляют мне выбора. İnsanları kalıplara sokmayı pek sevmem ama Sanyli Alman kadın güreşçilerinin aklı fikri o işte.
Жизни миллиардов людей не оставляют другого выбора. Milyonların yaşamı onu tek seçeneğimiz haline getiriyor.
Но они не оставляют чаевых. ama arkalarında hiç iz bırakmıyorlar.
Любители кофе чаевых не оставляют. Kahve içicileri de bahşiş bırakmaz.
Мертвые девушки не оставляют отпечатков. Ölü kızlar parmak izi bırakmazlar.
Черные дыры всю свою жизнь пожирают звезды и при этом не оставляют никаких следов их существования. Karadelikler hayatlarını yıldızları yiyerek geçiriyor ve geride, onlara ne olduğu hakkında bir kayıt bırakmıyor olurlardı.
Руби, после попытки суицида, если человек молчит, его не оставляют здесь. Dinle Ruby, kendini öldürmeye teşebbüs eden ve konuşmayan birini hastanede daha fazla tutamayız.
Каждую зиму Императорские пингвины оставляют комфорт своего дома в океане и начинают замечательное путешествие. İmparator penguenleri her yıl okyanustaki rahat yuvalarını terk ederek, takdire-şayan bir yolculuğa çıkar.
Киллеры оставляют признаки убийства с гарантией. Tetikçiler genelde etkili cinayet izi bırakırlar.
Только они оставляют пространство для коровы. Ama onlar inek için yer bırakıyorlar.
Вандалы оставляют за собой много следов и торговцы органами не берут только одно тело. Zorbalar her türden iz bırakır ve organ ticaretçileri de sadece bir tane ceset almaz.
не все оставляют записки. Herkes not bırakmaz ki.
Мы делаем всё за них, дело раскрыто, нас оставляют в покое. Onları işten kurtarıp, onlara bir suçlu veriyoruz ve onlar bizi yalnız bırakıyor.
Эти богачи запирают двери, а окна оставляют открытыми. Bu zengin insanlar kapılarını pencerelerini sonuna kadar açık bırakıyorlar.
Они оставляют свой фирменный знак. Başarılı olunca bir sembol bırakıyorlar.
Лишь враги оставляют розы. Sadece düşmanlarımız gül bırakıyor.
Некоторые люди оставляют цветы. Bazı insanlar çiçek bırakır.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.