Exemplos de uso de "уже часов" em russo

<>
"Фильм начнётся в полночь, а сейчас уже часов". "Film gece yarısı başlayacak ve saat de beş olmuş!"
Снег идет уже часов. saattir kar yüzünden evdeyiz.
Мисс Линч, уже часов. Bayan Lynch, randevunuz geldi.
Ты играешь уже часов? On saattir mi oynuyorsunuz?
Поиски длятся уже часов и минуту. Arama saat ve dakikadır devam etmekte.
Смотри, уже часов, мы не успели. Baksan saat zaten: 00 oldu. Zamanımız bitti.
Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии. Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu.
Я была здесь - надо было просмотреть часов видеозаписи. Ben buradaydım-- elimde bitirmem gereken saatlik bir video vardı.
Эта маленькая страна уже сталкивалась с голодом, высоким уровнем безработицы и засухой. Ülke zaten kuraklık, yüksek işsizlik oranı ve yaygın yoksullukla baş eden küçük bir ülke.
Это продолжается около двуx часов? İki saat kadar mı sürüyor?
В Мьянме уже начались работы по устранению последствий землетрясения. Myanmar şimdiden deprem enkazlarını temizlemeye başladı.
Симптомы должны проявиться через часов. Önümüzdeki saat içinde semptomlar başlayacaktır.
Но Сахир, мальчик четырех лет, в голову которому попала израильская шрапнель, был уже мертв. yaşındaki Sahir, kafasının yarısının İsrail tarafından atılan bir şarapnelle parçalanması sonucu çoktan yaşamını yitirmişti.
Я думаю около двух часов, но кто считает? Bence iki saat; ama kim sayıyor ki zaten?
деревьев уже посажены в Nordmarka, лесу, который находится неподалеку от Осло. Oslo'nun hemen dışındaki bir orman olan Nordmarka'ya ağaç dikilir ve bu ağaçlar, dikimden yıl sonra basılacak olan kitapların özel seçmeceleri için kağıt ihtiyacını karşılar.
Уитни, ты сможешь присмотреть за Тревором и Стейси пару часов? Whitney, Trevor ve Stacey'e birkaç saat göz kulak olabilir misin?
Мать пыталась купить новую одежду, но магазины в этом районе были уже закрыты. Anne yeni bir elbise almaya çalıştı ancak çevredeki mağazalar çoktan kapanmıştı.
Я регистрирую следы молекулярного смещения. Предположительно, в этой зоне кто-то передвигался в течение последних десяти часов. Moleküler yer değiştirme izleri alıyorum, bu öneriyor ki, son on saat içinde burada hareket olmuş.
Уже пятый раз в этом году силы безопасности ограничивают движение автомобилей в городе. Bu, bir yıl içinde VIP güvenliğinin şehrin trafiğini kısıtlamasının beşincisi oldu.
Подождите здесь пару часов. Birkaç saat burada bekleyin.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.