Exemplos de uso de "çıkan çatışmada" em turco

<>
Birkaç yıl önce rakibiyle çıkan çatışmada sol gözünü kaybetti. Он потерял левый глаз в перестрелке несколько лет назад.
Nişanlım, Alicia, Chicago polisi ve silahlı bir adam arasında çıkan çatışmada öldürüldü. Моя невеста, Алисия, погибла в перестрелке между чикагскими копами и вооруженным преступником.
İçinde her dakika bölünen ve iki katına çıkan tek bir bakteriyle. Возьмем одну бактерию, которая каждую минуту делится на две новые.
Yıllardır devam eden çatışmada, yaklaşık 00 insan yerinden edildi ve şimdi kampta Çin sınırı yakınında kötü koşullarda yaşıyorlar. За время продолжающегося конфликта около человек были перемещены и теперь живут в лагерях недалеко от границы с Китаем в очень плохих условиях.
Giren ve çıkan herkes. Кто-то входит и выходит.
"Washington DC'de yaşında bir çocuk, silahlı çatışmada kaza kurşununa kurban gitti" "Восьмилетний мальчик из Вашингтона убит шальной пулей во время бандитской перестрелки".
Ve önümüze çıkan herkesi alaşağı ediyoruz. И уничтожаем всех на своем пути.
Benimle yaşayacağınız bir çatışmada, on saniyeden fazla yaşayamazsınız. Вы и секунд не выдержите в бою с нами.
Daha önce de Denny Crane'in karşısına çıkan avukatlar görmüştüm. Я уже видел такое. Адвокаты встают против Дэнни Крейна.
Tosha adında biri ile ilgili, çatışmada kafası patlatılan. Девушке по имени Тоша снесли башку во время перестрелки.
Ülkesine sahip çıkan ve onu daha ileri taşımanın yollarını arayan bir adamla. Человека, который заботился о своей стране и мечтал сделать ее лучше.
Bir silahlı çatışmada her zaman arkanı kollayacağıma söz veriyorum ve öldürülmemeye çalışacağıma söz veriyorum. Хм. Я обещаю всегда прикрывать тебя в перестрелке, и обещаю стараться не погибнуть.
Afedersiniz? Bir kaç dakika önce şu odadan çıkan bir adam gördünüz mü? Извините, вы не видели парня, что вышел отсюда пару минут назад?
Harper kısa bir zaman önce bir çatışmada yaralanmış. Харпер был ранен в перестрелке несколько лет назад.
Buradan şimdi çıkan o küçük sürtük. Шлюха, которая только что вышла.
Ajan Li onurlu bir şekilde çatışmada öldü. Агент Ли с честью пал в бою.
Neden inançlara bu denli karşı çıkan bir kitabı yayımlayarak bunca güzel işi yok ediyorsunuz? Чего ради пускать все насмарку, издавая книгу, которая настолько противоречит традиционным взглядам?
Yerler, sıçarlar, çiftleşirler ve karşılarına çıkan her şeyi mideye indirirler. Они едят, срут, плодятся и пожирают всё на своём пути.
Girip çıkan oldu mu? Кто-нибудь входил или выходил?
Annemle çıkan sen misin? Мама встречается с тобой?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.