Sentence examples of "çeşit" in Turkish

<>
Evet ve ben bu akşam bir çeşit romantik akşam yemeği hazırlayamazsam... Да, и если я не устрою что-то вроде романтического ужина...
Bunu görmek için, bir çeşit kozmik gece görüşüne ihtiyacımız var. Чтобы увидеть ее, нам не нужно какое-то ночное космическое зрение.
Evet, bir çeşit olay yeri ve sihir numarası. Да, не место преступления, а цирк какой-то.
Carla bir çeşit uyuşturucu teslimatı olduğunu iddia ediyor. Карла утверждает, что была какая-то доставка лекарств.
Ensefalit uçuk virüsünden dolayı olmuş, ikinci çeşit. Этот энцефалит был вызван вирусом герпеса второго типа.
Her çeşit eğlence, benden çok daha eğlenceli her çeşit kadınla. Все виды веселья со всеми женщинами, которые были веселее меня.
Tavuk çorbasının bir çeşit mucize ilaç olduğunu zannediyor. Она считает куриный суп чем-то вроде чудодейственного лекарства.
Hayır, sanırım bu bir çeşit ot. Ne düşünüyorsun Marty? Нет, я думал, что это особого рода растение.
Ona ne çeşit bi emir verdin bilmiyorum ama, çok canice gibi duruyor. Не знаю, что ты приказал ему делать, но видимо что-то жестокое.
Var olacak bir Starbucks'ın getireceği çeşit kahve ve diğer ürünlere göre fiyatları yerel para biriminin alım gücünün düştüğünü gösterecektir. Поэтому в зависимости от того, какой тип кофе и других продуктов закупает клон Starbucks, цены всё же могут просто отражать ослабленную покупательную стоимость местной валюты.
Dört farklı çeşit hapa ihtiyacı var. Ему нужно четыре разных вида таблеток.
Aşçı Montignac'ın onlarca çeşit peyniri var. Hepsi burada, okulun buzdolabında. У шеф-повара Монтиньяка десятки видов сыров прямо тут в школьном холодильнике.
Bir kızın rahat bırakılması için ne çeşit bir pantolon giymesi gerekiyor? И какие штаны надо надеть девушке, чтобы от нее отстали?
Shinobilerden birinin bir çeşit özel yeteneği var gibi görünüyor. у одного из этих шиноби есть какие-то особые способности.
En kötü tarafı, üzerimde hala bir çeşit güç sahibi olması. Самое ужасное, что он еще имеет какую-то власть надо мной.
Sana bir çeşit kontrol hissi veriyor değil mi? Дает тебе некий контроль, не так ли?
Ben bir çeşit müzisyenim ve tam da çok özel bir konser vermeye gitmek üzereyim. Понимаете, я в некотором роде музыкант и сейчас направляюсь на очень важное выступление.
Tamam, biliyorsun, bu yer bir çeşit... Ну, знаешь, это место своего рода...
Ne, sizler bir çeşit kırılma yaşayacağımı ve her şeyi öğrencilerimden birine itiraf edeceğimi mi düşünüyorsunuz? Вы думаете, что я тут сейчас сломаюсь и признаюсь во всем одной из своих учениц?
Bu sonik nakledici bir çeşit ses titreşimli, fizyo moleküler nakil cihazı mı? Этот звуковой генератор - это какой-то звуковой вибратор, который переносит физическую материю?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.