Sentence examples of "şeyi açıklığa kavuşturmak" in Turkish

<>
Aramızdaki bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum. Я хочу кое-что прояснить между нами.
Bir kaç şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum. Я просто хочу прояснить некоторые моменты.
Bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum, ayakkabıları o giyiyordu. Только хочу пояснить для всех -- она их носила.
Şimdi birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak için şu kurşuna biraz gelelim. Вернёмся на минуту к пуле, просто прояснить пару моментов.
Bir konuyu açıklığa kavuşturmak istedim. Просто хотел кое что прояснить.
Burada bir şeyi açıklığa kavuşturmaya çalışıyorum. Я пытаюсь разобраться с кое-чем здесь.
Ama ben açıklığa kavuşturmak istiyorum... Но я бы хотел прояснить...
Tamam Howard, bir şeyi açıklığa kavuşturalım şimdi. Ладно, Говард, давай проясним кое-что сейчас.
HoReCa segmentinin son zamanlarda hızla geliştiğini açıklığa kavuşturmak gerekir. Необходимо уточнить, что сегмент HoReCa в последнее время стремительно развивается.
Bir şeyi açıklığa kavuşturacağız. Сейчас мы кое-что проясним.
Onu arayıp her şeyi açıklığa kavuşturacağım. Я позвоню ему и всё расскажу.
Ama bir şeyi açıklığa kavuşturayım. Но давай проясним один вопрос.
Pollyanna, Bence şu an bir şeyi açıklığa kavuşturmamız gerekiyor. Поллианна, думаю, нам нужно кое о чём договориться.
Pekâlâ. Beni daha iyi tanımanız için, birkaç şeyi açıklığa kavuşturmalıyız. Итак, раз мы немного познакомились, я хочу кое-что уточнить.
Başlamadan önce bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Проясним одну вещь с самого начала.
Bir şeyi açıklığa kavuşturalım: Bu evdeki tek kabul edilebilir göğüs küçültme senin bu evden taşınmandır. только в одном случае на одного осла в этом доме станет меньше - если ты съедешь.
İyi. Ama bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Хорошо, давай проясним одну вещь.
Ama önce bir şeyi açıklığa kavuşturmamız gerek. Но сначала, мы должны кое-что прояснить.
Bir şeyi açıklığa kavuşturayım, bu bahsettiğimiz kadın yakın bir dostumuzdur. Просто чтобы ты понял, эта девушка очень хороший наш друг.
"Biz Arjantinlilerin de uçan kaçan her şeyi yapacak ne özgüvenimiz varmış". - yaşlarındaki bir adam, karşısındakine. "Насколько же мы, аргентинцы, уверены в себе, что можем делать совершенно тупые, зато весьма приятные вещи", - мужчина около лет своему другу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.