Sentence examples of "Hayatının" in Turkish
Translations:
all60
жизни22
жизнь15
своей жизни11
твоей жизни6
твоя2
жизнью1
своей1
свою жизнь1
твоей1
Hayatının son demlerini yaşayan bir Rus'a karşılık hayatının baharında bir Amerikan öğrenci.
Предлагается обмен русского на закате жизни на американского студента на заре жизни.
Fırtına dönecek ve bu olay hayatının sonuna kadar senin içinde kalacak.
Буря развернется, и всю оставшуюся жизнь ты будешь кусать локти.
Bir orospu, hayatının her günü, erkekleri oldukları gibi görür.
Она видит, что такое мужчины, каждый день своей жизни!
Söz konusu hayatının çalışması değilken idealist olmak daha kolay oluyor.
Легко быть идеалистом, когда не твоя работа на кону.
Normal bir hayatının olması için en iyi şansının bu olduğunu düşünüyoruz.
Мы считаем, что это его единственный шанс жить нормальной жизнью.
İnancının bir gereği olarak da, Louie, hayatının geri kalanında intikamı değil bağışlamayı benimsemesi gerektiğini anladı.
Движимый своей верой, Луи понял, что жить дальше ему поможет не месть, а прощение.
Ama Kepler hayatının geri kalanını bu geometrik fantazinin peşinde koşarak harcadı.
Но Кеплер проводил всю свою жизнь, преследуя этот геометрический фантом.
Seks hayatının son günlerde durgun olduğu düşünülürse, biraz hareket beklemişsindir.
Учитывая кризис в твоей сексуальной жизни тебе ведь хотелось немного поразмяться.
Bu hayatının sonuna kadar bataklıkta zıplayıp durmaktan daha iyi değil mi?
Разве всё это не лучше лягушачьей шкуры и жизни на болотах?
Hayatının geri kalanını deli olduğunu düşünerek mi geçirmek istiyorsun?
Ты хочешь провести всю оставшуюся жизнь считая себя сумасшедшей?
Oğlumu benden ayırdın ve hayatının geri kalanında her gün bedelini ödeyeceğini göreceğim.
как ты будешь расплачиваться за это каждый день до конца своей жизни.
Seks hayatının, Nick Cage'in sinema kariyeri gibi olduğunu düşünüyorum.
Мне кажется твоя сексуальная жизнь похожа на карьеру Николаса Кейджа.
Roger, hayatının sonunda geriye bakıp "Doğru şeyi yapmadım" demekten daha kötü birşey yok.
Нет ничего хуже, чем в конце жизни сказать: "Я жил не так".
Clark büyükbaban bu eski şeyi hayatının her gününde takardı.
Кларк твой дедушка носил это каждый день своей жизни.
Hayatının bir parçası mıyım değil mi, bunu gerçekten yapıyor muyuz yapmıyor mu?
Я часть твоей жизни или нет, мы делаем это вместе или нет?
Hayatının geri kalanında Küba'daki bir gecekonduda sürünmek mi istersin?
Ты хочешь прожить остаток жизни в лачуге на Кубе?
Hayatının her anı gözleniyordu ve senin bir çöp gibi yaşamana göz yumdular.
За тобой следили всю твою жизнь, позволяя тебе жить на помойках.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert