Exemplos de uso de "Kız kardeşlerine" em turco

<>
Adamlarım tam da kız kardeşlerine layık olacak şekilde giyindi. Смотри. Мои парни нарядились, чтобы встретить твоих сестёр.
Görevimiz, eşlerine, annelerine, kız kardeşlerine bu gerçekleri anlatmak. Ради их жен, матерей и сестер мы должны выявить факты.
Onun için Kraliçenin işlerini yapmak için kardeşlerine ve kız kardeşlerine katılma zamanı. Пора присоединиться к своим братьям и сестрам в работе во имя Королевы.
Kız kardeşlerine söyledin mi? Ты уже сказала сёстрам?
"Uygunsuz" kıyafet giymek suçlamasıyla utanç yaşayan kız, turnuvadan çekildi. Смущенная обвинениями в ношении "неприличного" наряда, девушка покинула турнир.
Oğlum Ivar'a diyeceğim ki kardeşlerine senin beni kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptığını söylesin. Я попрошу Ивара сказать братьям, что ты сделал все возможное, чтобы спасти меня.
On kız çocuğundan üçü henüz hiçbir eğitim kurumuna kaydolmamış durumda. девочки из никогда не были зачислены в какое - либо образовательное учреждение.
Boş ver üveyi, hangi kardeş öz kardeşlerine karşı bu kadar iyi niyetli olur ki? Какой брат был бы так добр к родным сестрам, не говоря уже о сводных?
Bişkek merkezli bir kadın örgütünün tahminlerine göre yılda yaklaşık, 800 kız kaçırılıyor ve bunlardan yaklaşık, 000'i bu esnada tecavüze uğruyor. Согласно подсчетам Центра Женщины в Бишкеке, ежегодно в стране похищаются девушек, из которых около подвергаются изнасилованию.
Ve kardeşlerine de söyleyeceğim. И расскажу твоим братьям.
Yemen'de İşçi Bir Kız Çocuğu Работающая девочка из Йемена
Özellikle kız sokak çocukları, taciz ve istismarlara karşı çok savunmasız durumda. Из числа беспризорных детей, именно девочки более уязвимы к насилию и эксплуатации.
Haber bültenlerine göre, turnuvanın yöneticileri kızı turnuvadan diskalifiye ettiklerini yalanlıyorlar - ki gerçek bu çünkü kız kendisi turnuvadan çekildi. Опираясь на новости, организаторы шахматного турнира отрицают, что они дисквалифицировали девушку - правда то, что девушка сама покинула турнир.
Bu yılın sonbahar aylarında, Kırgızistan milletvekillerini kız - kaçırma'ya karşı cezaların geliştirilmesi konusunda ikna etmeyi amaçlayan yeni bir kampanya başlatıldı. Еще одна кампания, которая была начата этой осенью, пытается убедить депутатов внедрить более жестокие наказания за похищение невест.
Yasalara göre kız - kaçırma'ya üç yıl hapis cezası verilmesine rağmen, kaçırılmaya maruz kalan mağdurdan sadece biri dava açıyor. Только одна из подает иск на похитителя, хотя в Уголовном кодексе страны предусмотрено наказание в виде лет лишения свободы за похищение женщины для вступления в брак вопреки ее воли.
Neden kötü bir kız oldunuz, Rahibe Lucy? Почему ты была плохой девочкой, сестра Люси?
Oswald yalnız hareket etmiş, benekli elbiseli kız falan. Освальд действовал в одиночку. Девушка в платье в горошек.
Susan benim kız arkadaşım. Сюзан - моя девушка.
yol güzergâhınca araba süren bir adam yaralı bir kız buluyor ve evine getiriyor. Мужчина едет по -й трассе, находит раненую девушку и привозит ее домой?
Kız kardeşin için hep böyle fedakarlıklar yaparmısın? Вы всегда так щедры со своей сестрой?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.