Exemplos de uso de "bildiği" em turco

<>
Hafta içi akşamlarının çok zor olduğunu bildiği halde yemeğe çıkmak istedi. Он приглашает поужинать и знает что в будние вечера это сложно.
Hepimizin bildiği gibi, arkadaşlıktan daha önemli hiçbir şey yok. И нам всем известно, что нет ничего важнее дружбы.
Yoo Man Se sizin kim olduğunuzu bildiği halde yatırım talebinizi kabul mu etti? Ю Ман Сэ знал, кто Вы, но позволил Вам инвестировать его?
Yüce Rahip, kendi aramızda tartışmalara girip müdahale etmeyeceğimizi bildiği için gücü ele geçirdi. Его Воробейшество захватил власть, прекрасно зная, что мы будем пререкаться меж собою.
Peki, hepimizin bildiği gibi, o çok fazla şey yaşadı. Ну, как мы все знаем, он прошёл через многое.
Bu da hepinizin bildiği gibi daha bir kaç ay önce bir rüyamda bana müjdelenmişti. Как вы знаете, это было явлено мне во сне, несколько месяцев назад.
Başka bir şey. Sam ile ikisinin bildiği bir şey yüzünden. O adreslerle ilgisi olan bir şey yüzünden. Есть что-то еще, о чем знали только он и Сэм, что-то связанное с этими адресами.
Uzun süre önce, sadece bir kişinin bildiği bir şeyin sır niteliği taşıdığını öğrendim. Я давно поняла, что секрет, известный только одному человеку, остается секретом.
Bildiği kadarıyla, şu an Dünya'da hiçbir Asgard'lı yok. Насколько он знает, сейчас на Земле нет Асгардов.
O da telefonu bir mikro vericiye dönüştürür ve bingo, onun bildiği her şeyi öğreniriz. Я включу микро трансмиттер, и бум, мы узнаем все, что знает она.
Bak, kızınla ya da diğer kızlarla ilgili bildiği bir şey varsa, ben de öğreneceğim. Слушай, если ему известно что-то о твоей дочери или этих девочках, я сразу пойму.
Bugün yas tutan bir baba ile konuştum oğlu hakkında çok az şey bildiği için çok üzgündü. Я говорил со скорбящим отцом, который, к несчастью, так мало знал своего сына.
Sperm kliniğinin başkanı neden Nolan'ın bir dolandırıcı olduğunu bildiği halde onu önerdi? Почему голова клиники спермы рекомендует Нолана, зная, что он мошенник?
Bana sadece Doktor'un bildiği bir şey söyle. Скажи что-нибудь, что знает только Доктор.
Az sonra sana sadece Savunma Bakanlığı'nın en üstündeki bir avuç insanın ve bu birimin bildiği bir şeyler göstereceğim. То, что я намерен показать вам, известно только этому отделу и паре человек в верхушке Минобороны.
Hayır ama kavgada başının çaresine bakmayı bildiği kesin. Нет, но он точно знает как драться.
Bize Başrahip Henry'nin taşın gizli yerini bildiği söylendi. Нам сказали что Генри знает где он находиться.
Dinle, sana bir avuç insanın bildiği bir şey söyleyeceğim. Я скажу тебе кое-что о чем знает всего несколько человек.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.