Sentence examples of "biliyorsun" in Turkish

<>
Biliyorsun dostum, senin için her şey değişmek üzere. Знаешь, мой друг, всё изменится для тебя.
Hazırlanmak zorundayım, bu toplantının ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Мне пора идти. Ты знаешь, как важна эта встреча.
Biliyorsun ki, saat sonra hayatta olma şansı çok az. Вы прекрасно знаете, что спустя часа шансов почти нет.
Yani, demek istediğim, Biliyorsun dostum, bugün erken saatlerde helikopterden atladım. Конечно, в смысле, знаешь же, я сегодня с вертолёта спрыгнул.
Biliyorsun yeni bir emir subayına ihtiyacım var ve sana teklif edecektim ki... Понимаешь, мне нужен новый адъютант. И я хотел предложить эту должность...
Gâyet iyi biliyorsun ki o kız benim külfetim değil. Тебе хорошо известно, что она не моя забота.
Ne oldu? - Kan testi yapmayı biliyorsun, değil mi? Ты же знаешь как делать анализ крови, не так ли?
Ben hiçbir şeyi batırmadım, sen de biliyorsun. Я не облажался, и ты это знаешь.
Adam, burada fazla mesai için ödeme yapmadıklarını biliyorsun değil mi? Адам, ты в курсе, что здесь не платят сверхурочные?
Biliyorsun, uzunca bir süre yoktun, bebeğim. Пойми, ты очень долго отсутствовал, малыш.
Bu adamı benimle aynı odaya koyarak işleri içinden çıkılmaz hale getirdiğini biliyorsun sanırım? - Dr. Mantlo. Вы понимаете, что только глубже себя закапываете, помещая этого человека в одну комнату со мной!
Biliyorsun, burada, Charm şehrinde de yapılacak şeyler var. Знаешь, в Чарм Сити тоже есть, чем заняться.
Biliyorsun, Ray şu suçlamalardan dolayı çok üzgün. Ты знаешь, Рэй очень расстроен из-за обвинений.
Biliyorsun, beni hiç bir şey ailemin bir araya gelmesinden daha mutlu edemez. Знаете, ничто не сделает меня счастливее, чем мир в моей семье.
Ash, koridorda Stuart'ın annesiyle yürüyeceğini biliyorsun değil mi? Эш, ты же поведёшь мать Стюарта к алтарю?
Şimdi biliyorsun okul mülküne zarar vermek yasalara aykırıdır, Edwin. Ты понимаешь, что разрушение школьной собственности незаконно, Эдвин?
Bu hikaye de senin yorumun asla gün ışığı görmeyecek, biliyorsun. Твоя версия событий не увидит свет, и тебе это известно.
Bess, sen onun adamlarının yerini biliyorsun, değil mi? Бэсс, ты же знаешь, где найти его людей?
Cersei her şeyi ayarlamış ve sen de biliyorsun. Серсея всё подстроила, и ты это знаешь.
Charles'ın olay anında başka bir yerde olmadığını nereden biliyorsun? Откуда ты знаешь, что у Чарльза нет алиби?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.