Sentence examples of "durumda" in Turkish

<>
Bu durumda olumlu testler genellikle olumsuz testlerden daha çok bilgi içerir. В этом случае положительные тесты, как правило, более информативны, нежели отрицательные.
Ama gösterdiği çaba için değsin çünkü çoktan Valhalla 'nınkapılarına varmış durumda. Но сделать это нужно сейчас, ибо она уже у ее ворот.
Ella, kurabiyem, sen çok kötü bir durumda elinden geleni yaptin. Элла, в этой ужасной ситуации вы сделали все, что могли.
Elektrozayıf yıldızlar, kuark yıldızlarından daha yoğundurlar ve kuark dejenere basıncı kütle çekime karşı koyamayacak durumda oluşurlar, fakat yine de elektrozayıf yanma radyasyon basıncı sayesinde buna karşı koyabilirler. Такие звёзды плотнее, чем кварковые, и могут формироваться, если давление вырожденного газа кварков уже не может противостоять гравитационному сжатию.
Doktor Arden böyle bir şey yapabilecek durumda değil. Доктор Арден был не в состоянии что-либо делать.
Ki bu durumda Los Angeles şehir merkezinin üç km çapındaki bir alanı yani. Которые, в этом случае, в радиусе мили от делового центра Лос-Анджелеса.
Bu durumda bugün Shepherd lasın, Derek Shepherd ile. Хорошо, тогда тебе остается Шепард, Дерек Шепард.
İki durumda da, konu bu ilişkiye geldiğinde, ben yokum. В любом случае, что касается наших отношений, я пас.
Sadece böyle bir durumda ki biri beni anlayabilir ve cehennemimi paylaşabilirdi. Только человек в том же положении может разделить эти адские муки.
Merkezi sinir sistemi normal parametreler içinde çalışıyor. Ayrıca endokrin sistemi çok iyi durumda. Нервная система работает как надо, а его эндокринная система в отличном состоянии.
Özel Ajan Biye gizli kimliğimi korumak için olağanüstü iş çıkarıyor. Ama bence bu durumda buna gerek yok. Спец агент Блай очень старалась защитить мое прикрытие, но я думаю в данном случае, это..
Elma koparılacak kadar olgunlaşmış durumda ve biz burada oturup hiç bir şey yapmayacak mıyız? Яблоко поспело, пора его сорвать, а мы просто сидим тут без дела?
Tüm o sorunlar içinde sıkışmış durumda ve Mara ile benim hayal edebileceğimizden bile daha ölümcül bir hâle geliyor. Каждая беда, все смешано здесь, становясь чем-то более смертельным, чем мы с Марой можем представить.
Ama şu son durumda başka bir şey ayarlamak zorunda kaldım. Но теперь, учитывая обстоятельства, мне пришлось сменить планы.
İçimde bir his var, böyle bir durumda inancın olması önemli. Мне кажется, в подобных ситуациях, важно не терять веру.
Mükemmel durumda ve çok uygun fiyatta. Отличное состояние и очень разумная цена.
Bu durumda gerizekalı olan nasıl ben oluyorum tam emin değilim. Не уверен, что именно я тупица при таком раскладе.
Görünen o ki askeri kullanma kılavuzları kalın ciltleri ve karton kapakları yüzünden karaborsada paha biçilemez durumda. Оказалось что военные справочники теперь бесценны на черном рынке. Из-за толстых картонных переплетов и натуральной бумаги.
Ama bu durumda, kamu oyu mahkemesinin sizi nasıl yargılayacağını kim bilebilir? Но в этом случае, кто знает, как публика осудит вас?
Ben, Hannah ve gecenin yarısında aramış olmandan dolayı gıcık durumda. Ханна слушает и очень раздражена, потому что сейчас середина ночи.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.