Sentence examples of "elimizde" in Turkish
Elimizde gerçek bir kanıt da yok. Sadece tahminlerimiz var.
И у нас нет прямых доказательств, только косвенные.
Ama elimizde ev yapımı kedi dili bisküvilerimiz ve ısınmakta olan Darjeeling çayımız var.
Зато у нас есть дамские пальчики домашнего приготовления, и горячий чай Дарджилинг.
Bu da demek oluyor ki kızı onun öldürdüğüne dair elimizde kanıt var.
Что означает, что мы можем доказать, что он убил девушку.
Şu an elimizde sadece üzerinde bir karın parçası olan üzgün ve gri bir penis var.
Пока всё, что мы имеем, это унылый серый пенис с куском живота внутри.
Henry ile ilgili elimizde olanlar sadece John'un duyduklarından ibaret. O yüzden saat göz altınta tutamayız.
Так как на Генри кроме слов Джона ничего нет, больше суток удерживать его нельзя.
"Aptal" oyunu için elimizde birkaç bilet bulunmaktadır.
Мы получили несколько билетов на спектакль "Идиот".
Elimizde "The Evening World've bu geceki" Tribune "gazeteleri mevcut.
У нас есть газеты "Вечерний мир" и "Трибьюн".
Oğlunuzla ilgili korkunç bir sorun var ve bunu durdurmak bizim elimizde.
С вашим сыном творится что-то ужасное. И мы можем его остановить.
Bildiğim bir şey var elimizde işe yarar bir sürü parmak izi var arabada, benzin bidonunda.
Одно мы знаем точно, у нас есть куча отпечатков: на машине, на канистре.
Elimizde Jessica'nın Lindsay kendisini öldürmeden önce internete bir videosunu yükleyerek onu rahatsız ettiğine dair bilgiler var.
У нас есть информация, что Джессика терроризировала Линдси перед смертью, разместила видео в сети.
Uyuşturucu bizde. Para bizde. Ama silahlar da bizde olursa her şeyin kontrolü elimizde olur.
Мы получили наркоту, получили деньги, но с оружием мы можем контролировать все.
Yine her zamanki gibi, elimizde koskocaman bir şehir var. İşin içinde, Motorize Muhafız Birlikleri de var.
Здесь у нас большая часть города, которая продолжает жить обычной жизнью, их охраняют солдаты Республиканской Гвардии.
Elimizde olay yerinde görülen aynı Benedictler'inki gibi siyah sedan bir araba ve kısmi uyuşan bir plaka var.
У нас есть чёрный седан и часть номера с места преступления, который совпадает с машиной Бенедикта.
Ayrıca yalanı satmak için elimizde yeterince gerçek de var.
И у нас достаточно правды, чтобы разбавить ложь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert