Exemplos de uso de "etmek istemiyorsun" em turco

<>
Bunun anlamı ihanet etmek istemiyorsun. Значит, не хочешь предать.
Onu gözleri olmadan hayal etmek istemiyorsun. Не хочу представлять его без глаз.
Kabalık etmek istemiyorsun ama evimde bu şekilde konuşuyorsun, ha? Вы не хотите грубить и выражаетесь так в моем доме?
Artık daha fazla ihanet etmek istemiyorsun. Вы не хотите больше никого предавать.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Hoyt yüzünden beni ortak olarak istemiyorsun, değil mi? Ты ведь из-за Хойта не хочешь меня в напарники?
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Demek konuşmak istemiyorsun, Bartowski. Не хочешь говорить, Бартовски?
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Hayır. Zaten sen de evlenmek istemiyorsun ki. Değil mi? Да, ты же сама не хочешь выходить замуж.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Kazanmak da mı istemiyorsun? Ты не хочешь выиграть?
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Ge Li'yi öldürmek istemiyorsun, değil mi? Ты же не хочешь убить Джи Ли?
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Şimdi gitmek istemiyorsun değil mi? Теперь ты не хочешь уходить?
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Evet, Katolik İttifakı'nın sana kızmasını istemiyorsun. Да, не хочешь разозлить Католическую лигу.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Kahve istemiyorsun değil mi? Ты не хочешь кофе?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.