Sentence examples of "gayet" in Turkish

<>
İlk randevu için gayet hoş olmuş. Это очень мило для первого свидания.
Sanırım ergen hamilelikleri ve cinsel hastalıklar için gayet uyumlu biri. Думаю, это отлично сочетается с подростковой беременностью и ЗППП.
David, bence bu gayet iyi bir başlangıç. Дэвид, я думаю это довольно хорошее начало.
Kızımın nasıl yaşadığını gayet iyi biliyorum ben! Biliyorum. Я точно знаю, какой жизнью жила моя дочь.
Bak, teklifin için minnettarım ama burada gayet güzel bir işim var. Слушай, я оценил твое предложение, но мне и тут неплохо.
Ama ona her kim haber verdi, geleceğimizi kim söylediyse onun sağlığı gayet yerinde. А тот, кто предупредил его о нашем приходе, он в полном порядке.
Kaynaklarım sağolsun, finansal geleceğiniz çok uzun bir süre gayet sağlıklı olacak. Благодаря моим средствам, с вашими финансами всё будет в полном порядке.
Joy, o gerçekten gayet iyi. Джой, он правда хорошо справляется.
Lara'ya gayet profesyonel bir sosyal hizmetler çalışanı bakıyor şu an. О Ларе очень хорошо заботится очень профессиональная сотрудница службы опеки.
İstediğini söyleyebilirsin, ama aslında gayet hoş biri. Говори что угодно но она очень хороший человек.
Bence fotoğrafçı buranın gerçekte ne kadar boş bir yer olduğunu gayet iyi anlamış. Думаю, фотограф отлично понял, как необитаемо это место на самом деле.
Bu alkolsüz şarap gayet iyiymiş. Это безалкогольное вино довольно хорошее.
Bu biraz garip, çünkü onu nerede arayacağınızı gayet iyi biliyordunuz. Это странно, поскольку вы точно знали, где его искать.
Kahretsin! Bence program fikri gayet iyiydi. По-моему, идея с передачей очень хороша.
Ben daha da kötü oldum çünkü ne yaptığımın gayet farkındaydım. Мне ещё хуже. Я-то отлично знала, что я делаю.
Terapiye gittik, ki senin için de gayet tavsiye ederim. Мы сходили к психологу, что очень и тебе советую.
Tanrılar ve insanların yasaları gayet açık. Законы богов и людей очень ясны.
Evet, arka koltuk da gayet rahat. Да, заднее сиденье тоже очень удобное.
Leonard gayet açık bir şekilde bir parti istemediğini belirtti. Леонард очень чётко объяснил, что не хочет вечеринку.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.