Exemplos de uso de "geleceği" em turco com tradução "будущее"

<>
Beki de o da geleceği görebiliyordur. Может, он тоже видит будущее.
Geleceği gördü ve ilk adımı atan o oldu. Она видела будущее и пришла к нему первой.
Bir kişinin hayatı, geleceği, binlerce seçimin her birine bağlıdır. Жизнь личности, ее будущее, состоит из тысяч моментов выбора.
Bu binalar geçmişi çok fazla tutmazlar. Bence bu yüzden geleceği düşünerek inşa edildiler. Эти дома недолго будут хранить прошлое, они построены с расчетом на будущее.
Kızının burada seninle ne tür bir geleceği var ki? Какое будущее уготовано твоей дочери здесь, с тобой?
Geçmişi görürler, şimdiki zamanı ve geleceği. Они видят прошлое, настоящее и будущее.
Lucas o boktan geleceği önlemek için canını verdi. Лукас умер, пытаясь предотвратить это дерьмовое будущее.
Üzgünüm ama o gençlerin geleceği beni ilgilendirmiyor. но меня не интересует будущее этих детей.
Yüksekbahçe'nin varisi o, Tyrell Hanesi'nin geleceği. Он наследник Хайгардена, будущее дома Тиреллов.
Star City'i ve geleceği kurtarmanın tek yolu bu. Это единственный способ спасти Стар сити, будущее.
Ben onlara, zaferi ve geleceği öneriyorum. Я же предлагаю победу и светлое будущее.
Demek ki bu ailenin geleceği, senin kalbinin kölesi olmuş. Значит, будущее нашей семьи зависит от воли твоего сердца?
"Geleceği kurtarmanın" anlamı ne olabilir ki? Что это вообще значит "спасти будущее"?
Sana Iris'in ölümünü söylememiz geleceği değiştirmiş. - Ben haksızmışım, siz haklı. То, что я вам сказал о смерти Айрис, как-то изменило будущее.
Tanrı bana geleceği görmem için bir yol gösterdi. İnsanlara merhamet gösterebileyim diye. Бог дал мне способность видеть будущее, чтобы я облегчал мучения людей.
Onu bir Truvalı taşıdığı sürece halkımızın bir geleceği var demektir. Пока его носит троянец, у нашего народа есть будущее.
Şimdi Yedi Krallık'ın geleceği onun pis, köylü ellerinde yatıyor. Теперь будущее Семи Королевств - в его грязных крестьянских руках.
Geçmişi restore etmeli ve geleceği mümkün kılmalıyız. Нужно реставрировать прошлое и сделать возможным будущее.
Kocam, bu ülkenin geleceği için büyük önem taşıyan projelerle ilgileniyor. Мой муж занимается проектами, от которых зависит будущее нашей страны.
Harry, sence bu ayna geleceği gösteriyor olabilir mi? Гарри, ты думаешь, это зеркало показывает будущее?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.