Exemplos de uso de "hayatının" em turco com tradução "жизни"

<>
Hayatının son demlerini yaşayan bir Rus'a karşılık hayatının baharında bir Amerikan öğrenci. Предлагается обмен русского на закате жизни на американского студента на заре жизни.
Bu hayatının sonuna kadar bataklıkta zıplayıp durmaktan daha iyi değil mi? Разве всё это не лучше лягушачьей шкуры и жизни на болотах?
Roger, hayatının sonunda geriye bakıp "Doğru şeyi yapmadım" demekten daha kötü birşey yok. Нет ничего хуже, чем в конце жизни сказать: "Я жил не так".
Hayatının geri kalanında Küba'daki bir gecekonduda sürünmek mi istersin? Ты хочешь прожить остаток жизни в лачуге на Кубе?
Sevgili Abigail'in hayatının son acı verici anlarını anlatmama gerek var mı? Следует ли мне рассказать о последних мучительных моментах жизни дорогой Эбигейл?
Sana bir şey anlatayım evlat. Eğer karşı koymazsan, kabadayılar hayatının geri kalan kısmında da seni seçerler. Позволь сказать тебе, если ты за себя не постоишь хулиганы будут досаждать тебе до конца жизни.
Hayatının geri kalanını bir hücrede mi geçirmek istiyorsun? Ты хочешь провести остаток жизни в одиночной камере?
Tabii hayatının geri kalanını kafan çöp tenekesinin içinde geçirmek istemiyorsan. Если не хочешь провести остаток жизни в позорной мусорной корзине!
Hayatının her hangi bir döneminde "bebek sahibi olsam mı" diye düşündüğün oldu mu hiç? Ты никогда в жизни не думала, типа, "Может быть мне завести ребенка?"
Kyle, dostun olsun olmasın, eski hayatının bir parçası. Кайл, друг или нет, он часть старой жизни.
Şimdi Bryan hayatının geri kalanında sağır kalacak. Теперь Брайан останется глухим до конца жизни.
Mahkemeye çıksın, hüküm giysin ve hayatının geri kalanını hapiste geçirsin diye. Так он будет судим, приговорен и проведет остаток жизни в тюрьме.
Eski hayatının debdebe ve şaşaasını bırakacak daha azıyla yetinmeye çalışacaktı. Чтобы избавиться от груза прошлой жизни и попытаться обходиться меньшим.
Mükemmel yetiştirildiğinden dolayı, hayatının çoğunda, klasik isterinin klasik belirtilerinden dolayı acı çekti. Имея безупречную родословную, она большую часть жизни страдает от классических симптомов хронической истерии.
Tam da Oscar'ın hayatının geri kalanını geçirmek istediği yere. На месте, где Оскар хотел провести остаток жизни.
Böylece Marshall'ın hayatının en uzun süren yedi buçuk saati başlar. Так начались самые долгие с половиной часов в жизни Маршалла.
Hayatı ve ölümü. Theodora'nın hayatının erken dönemi hakkında, babasının 1142 yılında ölmesi dışında bilgi yoktur. О ранней жизни Феодоры мало что известно, за исключением того, что её отец Андроник Комнин умер в 1142 году.
Hayır, sistemin, araştırmamı insan hayatının önüne koyacak kapasitesi yok. Нет, у системы нет возможности предпочесть моё исследование человеческой жизни.
Zavallı Kimberly Weeks'in.... hayatının son iki dakikasını çok iyi bilen birisiyle konuşuyorsun. С тем, кто знает все о последних двух минутах жизни Кимберли Викс.
Bir yazarın hayatının taleplerini karşılamak için bana daha fazla güven ve direnç kazandırdı. Победа дала мне большую уверенность и устойчивость для соответствия требованиям жизни писателя.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.