Sentence examples of "işine" in Turkish

<>
Sen de sadece işine aşık oluyorsundur. И ты просто в работу влюбилась.
Axl bile kardeşinin işine bir takdir gönderdi. Даже Аксель нашел признание работы его брата.
Ve Donovan da avukatlık işine geri döndü. А Донован вернулся к своей адвокатской практике.
Ama şimdi o işleri geride bıraktın; başka bir aile işine yöneldin. И теперь ты ушла от них и влилась в другой семейный бизнес.
Çocuk cenaze evini kapatmış ama mumyalama işine devam mı ediyormuş? Этот парень закрыл похоронное бюро, но продолжал заниматься бальзамированием?
Hayır, Fern. Beni rahat bırak, işine dön. Нет, Ферн, оставь меня, иди работать.
Oh, Pam, tatlım, babanın kendi işine başladığını biliyor musun? Пэм, а ты знала, что твой папа открыл свое дело?
Uyuşturucu işine karışmış, şerefsiz bir polisten bahsediyorum. Я говорю про копа, который занимается наркотиками.
Bu işi kotarırsak, tekrar kışla işine girebiliriz, değil mi? Если все получится, можно будет снова заняться гарнизоном, правда?
Belki de sen kendi işine baksan daha iyi olur, kurt kız. А может ты не будешь лезть не в свое дело, волчица.
Neyse bu gerçekten işine yardım edecek mi? ведь это действительно поможет тебе в работе?
Çok zeki bir bilimadamı evlenmemiş, çocukları yok, işine kafayı takmış birisi. Блестящий ученый, не замужем, без детей, помешана на своей работе.
Bu tipik adam kaçıran kimselerin işine benzemiyor. Это не похоже на работу обычных похитителей.
Bu dava Reese'in işine ve ününe mal olmuştur. И это стоило Риз ее работы, репутации.
Hayvanları koruma işine giderek daha fazla giriyorlar bense, sadece çocuklarına hayır diyemeyen bir babayım. Они всё больше занимаются их защитой, а я просто не могу отказать своей дочери.
Lokanta işine girersiniz çünkü insanlar her zaman yemek zorundadırlar. Ресторанный бизнес хорош тем, что люди должны есть.
Jimmy, hem kahvaltı hazırlayıp hem bakıcılık işine hazırlanıp hem de nefesimi tutmaya çalışamam ya! Джимми, я не могу готовить завтрак, заниматься детьми и учиться задерживать дыхание одновременно.
Kapa çeneni ve işine dön. Закрой рот и иди работать.
Justin, Liam'ın taşıma işine atladı ve Van Gogh'la sahtesini değiştirdi. Джастин должен был перехватить работу Лиама и заменить Ван Гога подделкой.
Senin alanında çalışan birinin işine yaracak bazı becerilerim var. У меня есть определенные навыки в вашем поле работы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.