Exemplos de uso de "iyi gelecek" em turco

<>
Sıcak bir duş iyi gelecek. Я хочу в тёплый душ.
Planet Organic'in sağladığı insan trafiği bize iyi gelecek. Bütün o genç, çekici anneler ve yoga matları. Yapma. И проходимость в том месте нам очень сильно поможет, все эти аппетитные мамочки с ковриками для йоги.
Elinizde acıya iyi gelecek bir şeyler var mı acaba? А у вас, случайно, обезболивающего не найдется?
Sanırım ondan mümkün olduğunca uzağa gitmek bana çok iyi gelecek. Думаю, мне лучше от него уехать как можно дальше.
Burda olmak bize iyi gelecek, bunu hissedebiliyorum. Это место подойдет нам, я чувствую это.
Umarım bir gün size iyi gelecek bir ilaç üretirler. Надеюсь, когда-нибудь найдется лекарство, которое вам поможет.
Kır havası onlara iyi gelecek. Деревенский воздух будет им полезен.
Ben de bir proje için çalışıyordum, biraz mola vermek iyi gelecek. Я работал над своим проектом, так что перерыв мне не помешает.
Bu görüşmeler iki kabileye de iyi gelecek. Такие встречи поднимают дух наших двух кланов.
Hakkımdaki söylentilerin oldukça sevimsiz olabildiğini biliyorum fakat ben bu ulustaki herkese daha iyi bir gelecek veriyorum. Знаю, слухи обо мне довольно неприятные Но я делаю все возможное для лучшего будущего народа.
Carlos, Julian ve ben kendimizi daha iyi bir gelecek inşa etmeye adadık. Мы с Карлосом и Джулианом посвятили себя тому, чтобы построить лучшее будущее.
Gidip kendimize daha iyi bir gelecek bulalım! Пойдем, поищем для нас лучшее будущее.
Askerler daha iyi bir gelecek yaratmak için buradalar. Солдаты прибыли сюда, чтобы создать лучшее будущее.
"Daha iyi bir gelecek için geçmişi araştırmak." "Исследуя прошлое, чтобы создать лучшее будущее".
Birlikte daha iyi, daha aydınlık bir gelecek kuruyoruz. "Вместе мы строим лучшее, светлое будущее".
Bu yeni gelecek ile yüzleşsen iyi olur, Art, çünkü gerçekten yakında olacak. Тебе лучше принять новое будущее, Арт, потому что оно наступит очень скоро.
Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek. Пойдут ли молодые по следам своих предков и сохранят ли богатую культуру, решит будущее.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Bunun adı Gelecek Kütüphanesi ve Norveç'teki bir orman şeklinde. Он получил имя Библиотека будущего и это настоящий лес в самом сердце Норвегии.
Atnaf gibi genç birinin söndürülen hayâllerinin acı gerçekliği en iyi şekilde bu yazıyla ortaya koyuluyor: Грустная реальность подавленных устремлений кого - то такого молодого, как Атнаф, лучше всего отражена в этом посте:
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.