Sentence examples of "kalıcı" in Turkish
Translations:
all16
постоянного4
навсегда2
постоянной2
постоянную2
всегда1
может1
надолго1
необратимые1
остаться1
постоянное1
Üç evlilik yapmış yıldız gibi bu kedi de kalıcı bir yuvadan mahrum.
Это как трижды женатая восходящая звезда, этого кота лишили постоянного дома.
Bence Abigail Hobbs'un kalıcı olarak evde kalmasının vakti geldi.
Думаю, пришло время Эбигейл Хоббс навсегда покинуть дом.
Ama oturduğum yerden gittikçe daha az kalıcı hale geliyor.
Но сейчас мне она кажется не такой уж постоянной!
"bubble, Airswitch tc, aduki ni, grito" tamamı V & A kalıcı koleksiyon 2006
"Bubble", "Airswitch tc", "Aduki ni", "Grito" с 2006 года входят в постоянную коллекцию V & A "Airswitch tc":
Bitti. Agorafobinin otizm veya AIDS gibi kalıcı bir şey olduğunu sanıyordum.
Все кончено Я всегда думал что агорафобия как аутизм или СПИД.
Ama bu şeyin kalıcı olarak hücresel bozulmayı yok ettiğini düşünsene.
Но представь возможности если это может увеличить время распада клетки.
Sonra bir şeyler satmaya başladı, ben de bu işin kalıcı olduğunu anladım.
Потом он начал продавать вещи, и я поняла, что это надолго.
Ne kadar süre nöbette kalırsa, kalıcı nörolojik hasara sebep olur?
Сколько осталось до того, как приступы вызовут необратимые неврологические повреждения?
Ama mutfağımda kalıcı olmak istiyorsan, çorbadan başka şeyler de yapabilmelisin, evlat.
Но варить суп недостаточно, чтобы остаться у меня на кухне, сынок.
İngiltere'nin Amerika'daki ilk kalıcı yerleşimi olan Jamestown, 1607 yılında kaptan John Smith önderliğinde, Virginia Company'nin yönetiminde kuruldu.
Первое постоянное английское поселение на американском континенте было основано в 1607 году в Джеймстауне.
Bu toplantının ekinlerle, yani yiyecek ve su kaynaklarımızı kalıcı hâle getirmekle ilgili olduğunu sanıyordum.
Я думал, собрание касается урожая, а также охраны постоянного источника еды и воды.
Böyle yaptığınız için, Sapık'ın yarattığı korku izleyicinizin aklında ve kalbinde kalıcı bir iz bırakacak.
"Сделав это, ужас Психо" навсегда застынет в памяти и сердцах ваших зрителей.
Nokia, içeriğin kalıcı olarak saklanmadığını ve şirketin özel bilgilere erişimi engellemek için kurumsal ve teknik önlemler aldığını söyleyerek yanıt verdi.
На что Nokia заявила, что контент не был сохранен на постоянной основе и что у компании были организационные и технические меры для предотвращения доступа к частной информации.
Güneşin yaratacağı okültasyon, kalıcı körlüğe, maküler hasarlara ve retina yanmalarına yol açabilir.
Массивное затемнение солнца может вызвать постоянную слепоту, макулярный ущерб и тепловой ожог сетчатки.
Tahrik sanatında en başarılı olan kişi burada Yüce Han'ın Beş Arzular Salonu'na kalıcı olarak yerleşme ayrıcalığına sahip olacak.
Самые опытные в искусстве любви получат возможность постоянного проживание во дворце. В нашем Зале Пяти Желаний Великого Хана.
Stratovarius'daki kariyerinin başlarında, gitardaki solo ve ritim kısımları üstlenmesinin ve zaman zaman da bas gitar çalmasının yanı sıra (kalıcı bas gitarist Jari Kainulainen kiralanana kadar) gruba vokallik de yapmaktaydı.
В начале своей карьеры в Stratovarius, он был одновременно как вокалистом, так и соло - и ритм-гитаристом, и даже бас-гитаристом (до появления в группе постоянного басиста Яри Кайнулайнена).
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert