Exemplos de uso de "olduğu gerçeği" em turco

<>
Sürmekte olan yüksek profilli bazı federal araştırmalarda şüpheli olduğu gerçeği de var. А также он всё ещё подозревается в нескольких текущих громких федеральных расследований.
Bu gazın, inanılmaz derecede seyrek olduğu gerçeği neredeyse kimseyi rahatlatmadı. То, что газ был донельзя разреженным, никого не убедило.
Kızın hamile olduğu gerçeği duruyor hala. Всё ещё существует факт её беременности.
Rünün senin üzerinde etkisi olduğu gerçeği bizi neden gördüğünü açıklıyor. Руна действует на тебя, и поэтому ты нас видишь.
Şuan pazardaki en kaliteli metal olduğu gerçeği. Металл Рирдена - лучший материал на рынке.
Doyle'un, kontrol altına alamadığı, sizin kontrolünüz altına aldığınız bir terörist saldırının kurbanı olduğu gerçeği. Та, где Дойл стал жертвой террористов, с которыми не справился, а ты смог.
Çoğunlukla olduğu gibi Egyptian Leftist web sitesi "Per'i Bırakın" resimlerini ilk yayınlayan oldular. Сейчас Пер находится в одной из комнат аэропорта, где нет других людей и где он ожидает объяснений полиции.
"Gerçeği Önemseyen Vatandaşlar" mı? "Неравнодушные граждане за правду"?
Benzer suçlara verilen tepkilerden ve katilin Arap veya Müslüman olduğu, tartışmalı bir geçmişi olan durumlardan daha yavaş olduğu belirtildi. Биография предполагаемого убийцы также не являлась темой для обсуждения, как это, скорее всего, было бы, будь он был арабом или мусульманином.
Bu gerçeği söylemek için bir şans, Alicia. Это твой шанс рассказать мне правду, Алиша.
Bu kutunun bir zamanlar Pandora'ya, yeryüzündeki ilk kadına ait olduğu söylenir. Говорят, что он когда-то принадлежал Пандоре, первой женщине на Земле.
O hayal kırıklığına uğrayacaktır, gerçeği öğrendiği zaman. Он будет очень разочарован, когда узнает правду.
Her zaman olduğu gibi "Deniz Hikayesi" nde ilginç birşey yok. Как обычно, ничего интересного здесь на "Одиссее" не происходит.
Chibs Packer ve diğer başkanlarla konuşup, Jury hakkında gerçeği anlatacağım. Я сяду с Пакером и другими президентами. Скажу правду насчет Джури.
Yoksa sadece çocuğu için ağlayan bir anne olduğu için mi? Только потому что она мать и плачет о своей дочери?
Ayrıca ona gerçeği de anlatacaksın. Также ты расскажешь ей правду.
Lagertha, Skjaldmö olduğu için onu tercih edeceğine şüphe yok. Без сомнения, ты предпочитаешь её потому что она воительница.
Gerçeği görmeni sağlayan bir şey. Что он позволяет видеть правду.
Soruşturma kadının eğitimli bir suikastçi olduğu sonucuna varmış. Расследование установило, что она была наёмным убийцей.
Yani gerçeği öğrenince huzur bulacağını mı sanıyorsun? Думаешь, выяснив правду, обретёшь покой?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.