Exemplos de uso de "park yerindeki" em turco

<>
Bu park yerindeki güvenlik kamerasından alındı. Это запись с камеры на парковке.
Cinayetlerin bağnazlık ile harekete geçmediği, bir park çekişmesinin gereksizliği halihazırda delil gösteriliyor. Бессмыслица спора за место на парковке уже используется в качестве доказательства того, что убийства не были мотивированы нетерпимостью.
Kasabanın her yerindeki yangını söndürmek zorundayım. Я тушу пожары по всему городу.
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
Olay yerindeki DNA için CODİS'te her hangi bir eşleşme yok. По ДНК крови с места преступления нет совпадения в CODIS.
Kızıl pandaların üreme dönemlerinin Temmuz ortalarında başlaması dolayısıyla, ulusal park ziyaretçilere kapatıldı ve hatta yerel halkın odun toplaması da iki aylığına yasaklandı. С началом сезона размножения красных панд в середине июня национальный парк был закрыт для посетителей, и даже сбор дров для местных жителей был запрещен на два месяца.
Bu sabah gelip evimi aradılar, iş yerindeki tüm eşyalarımı karıştırdılar. Обыскали мой дом сегодня утром, просмотрели весь мой рабочий материал.
Şey, Mona-Lisa ve sen gittikten sonra bulduğu o kız park yerinde yumruk yumruğa kavgaya tutuştular. Мона-Лиза и какая-та девушка, которую она нашла, когда ты ушла, подрались на парковке.
Lyla'nın olay yerindeki meraklı kalabalığın bir fotoğrafı. Это фотография толпы на месте убийства Лайлы.
Sanık Park Bo Hyun. Подсудимый Пак Бо Хен.
Dünyanın her yerindeki polislere yardım ediyoruz. Мы помогаем копам по всему миру.
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
Belediye başkanının eşi, kan banyosunun içinde üst katta yatıyordu benim takımım geldi ve olay yerindeki kanıtları temizledi. Жена мэра лежит в луже крови в то время, как моя команда уничтожает улики на месте преступления.
Park alanında at gezisi yapmak için otantik bir aygır kiraladım. Я арендовал настоящего жеребца, мы устроим аттракцион на парковке.
Ve olay yerindeki hiçbir şey bir ortak olduğunu göstermiyor. И ничего на месте преступления не указывает на партнёра.
Palyaço Krusty Kanal'nın otoparkında iki park yerini işgal etmesi sebebiyle belki de en iyi şekilde hatırlanacak. Клоун Красти, больше известный как человек который занимал два парковочных места на стоянке Шестого канала.
Birisi olay yerindeki kan ile eşleşti. Один соответствует крови с места убийства.
Yani kolayca arabasını park edip Danni'nin dairesine yürüyüp onu öldürebilir ve otele geri dönüp geceyi orada harcayabilir. Он легко мог припарковаться, дойти до квартиры Денни, убить ее, и вернуться в отель.
Bu benim iş yerindeki lakabım. Это моё прозвище на работе.
Bir golf sahasına girdik ve park ettik. Поехали на поле для гольфа и припарковались.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.