Sentence examples of "sürer" in Turkish

<>
DNA testi birkaç gün sürer. Анализ ДНК займёт несколько дней.
Daha uzun sürer ve daha pahalıya patlar. Olumlu sonuç alma şansı daha azdır. Процесс длится дольше, стоит дороже, а его исход еще менее оптимистичен.
Birçok yıldız evriminin tamamlanması milyonlarca veya milyarlarca yıl sürer. Большая часть развития звезды занимает миллионы или миллиарды лет.
eğitim - öğretim yılı için (Brezilya'da Marttan Aralığa kadar sürer) mevcut okullarındaki kayıtlarının güvence altında olduğunu temin ediyor. Алкмин уверил, что ученики будут зачислены на учебный год в своих школах (который в Бразилии проходит с марта по декабрь).
Evet ama bir öfke ne kadar sürer? Да, но сколько может длиться ярость?
Baglanti ne kadar sürer bilmiyorum o yüzden virüsü hemen yükle. Не уверен как долго, так что загружай вирус сейчас.
Bizimki gibi yolculuklar bir ömür boyu sürer. Путешествие вроде нашего может занять всю жизнь.
İçeri gireceksin, şifre kılavuzunu bulup ezberleyeceksin Warden seni çıkartacak; en fazla dakika sürer. Ты должен найти ключ, запомнить его, и мы тебя вытащим, минут максимум.
Kalp atışı var, ama ne kadar sürer bilmiyorum. Есть сердцебиение, но не знаю надолго ли это.
Bence olayı tam analiz etmek birkaç seans falan sürer. Думаю, мне понадобится ещё несколько сеансов, чтобы...
Herhangi bir kurtarma ekibi göndermek on beş saat sürer en azından. И потребуется по крайней мере часов, чтобы прислать какую-либо помощь.
ıki istasyon arasındaki yolculuk genellikle beş dakika sürer ama bu on dakika sürmüş. Обычно на этот перегон уходит минут, сейчас - в два раза больше:
Saniyede km hıza rağmen Glise'ye gitmek, 000 yıldan fazla sürer. Даже на скорости км / c полет до Gliese займет лет.
Ama bu sadece gün falan sürer. Но это длится всего примерно дней.
Bir 486DX'de L4 altında IPC çağrıları - 50 aynı sistemde bir UNIX sistem çağrısından daha hızlıdır, sadece 5 μs sürer ve Mach'ın 20 katından daha hızlıdır. IPC-вызов на L4 на 486DX-50 занимает только 5 микросекунд - быстрее, чем Unix-вызов на этой же системе, и в 20 раз быстрее, чем Mach.
Eğer bir insan otomobilini çalıştırırsa yolculuk, 8 dakika sürer. Если человек заведет автомобиль, путешествие займет, 8 минут.
Sadece bir an sürer ama hayatımızın geri kalanını o ana utanç içinde bakarak geçiririz. Это длится лишь мгновение но всю оставшуюся жизнь мы испытываем стыд за это мгновение.
Evet, ama bir iki gün sürer. Да, но это займёт пару дней.
Normalde baş ağrısı doğası gereği unilateral (başın tek bir tarafını etkiler) ve atımlıdır ve 2 ila 72 saat sürer. Головная боль, как правило, локализована в одной половине головы, имеет пульсирующий характер и длится от 2 до 72 часов.
Bu en az saat'e kadar sürer, ve sonrasında tamamen kafayı vurup yatma niyetindeyim. Это займёт меня минимум до вечера, и после этого я буду полностью разбитая.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.