Exemplos de uso de "sırasında uyuya" em turco

<>
Bu sabah toplantı sırasında uyuya kaldım. Bu yüzden... Я как бы заснул на собрании этим утром.
Basın toplantısı sırasında olay yüzünden "iftiraya uğradığını" söyledi: Во время пресс - конференции он сказал, что из - за этого случая его "оклеветали":
yaşındayken bir defa mağazadan bir şey çalmıştım ve bir defasında da kilisede uyuya kalmıştım. Я воровала однажды, когда мне было, и когда-то я заснула в церкви.
Hindistanlılar Allahabad'da sıcak bir günde toz kasırgası sırasında Kutsal Sangam'a (üç nehrin kavuştuğu nokta) doğru yürürken. В жаркий день во время пыльной бури индийцы идут к святому Сангаму у Аллахабада.
Bizim ihtiyar, elinde sigarayla birlikte koltuğun üstünde uyuya kalmış. Старик не уснул на диване с зажженной сигаретой в руках.
Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı. То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений.
Birisinin sigarayla uyuya kalmasını mı bekliyorsunuz? Ждете пока кто-нибудь уснет с сигаретой?
Bu yazı mevcut rejim ile müttefik güçleri ve onlara karşı direnenler arasında devam eden silahlı çatışma sırasında Suriye'deki yaşam gerçeklerini anlatan blogger ve aktivist Marcell Shehwaro "ya ait makalelerden oluşan bir özel serinin bir parçasıdır. Эта статья публикуется в рамках цикла статей блогера и активистки Марсель Шейваро, описывающего реалии жизни в Сирии в ходе продолжающегося вооружённого конфликта между силами, лояльными к правящему режиму, и оппозиционерами, которые хотят свергнуть его.
Oh, Sen uyuya bileceksin misin en iyi arkadaşına ihanet ettikten sonra? Так ты собираешься спокойно спать после того, как предала лучшую подругу?
Ay tutulmaları sırasında ayı yemeye çalışan ejderhaya karşı ayı savunmak gibi özel bir görevleri vardı. Ay tutulmaları sırasında geceleri sadece onların dışarıda kalmalarına izin veriliyordu. Их исключительной обязанностью была защита Луны от дракона, который пытался проглотить её во время лунных затмений, поэтому они были единственными, кому дозволялось выходить из дома в ночь лунного затмения.
Ben. Aynen öyle, masanın altında uyuya kalıp, kanıt çalan hademeyi yakalayan kimdi? Точно, а кто заснул под столами и поймал уборщика, который воровал вещдоки?
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Dün sosyal bilgiler dersinde uyuya kaldı. Вчера она заснула прямо на занятии.
Ay tutulmaları sırasında görevleri ejderhayı öldürmek olduğu için bu hadiselerde, ejderhanın gezegeni yemesini engellemek için, gökyüzüne ateş edecekleri bir yay ve okla silahlanmış olarak dışarı çıkmak zorundaydılar. Так как их обязанностью была победа над драконом, им приходилось выходить во время лунных затмений вооруженными луком и стрелой, которую запускали в небо, чтобы предотвратить поглощение спутника драконом.
Evet. Ama ne yazık ki, ilacımı almış ve yemekten sonra uyuya kalmıştım. Мне стыдно признаться, но я приняла свое лекарство и после ужина заснула.
Shuklaphanta Milli Parkı genişletildiğinde yerlerinden edildiler ve toprak iskan programı sırasında, birçoğu atalarından kalma toprakları kaybettiler. Их переместили при расширении заповедника "Шуклафанта", многие потеряли свои родовые земли во время программы заселения земель.
Havuzda uyuya mı kalmış? Она уснула в бассейне.
Etiyopya hükümetine açık mektuplar yazdı ve Etiyopya'daki son protesto gösterileri sırasında destekçilerini Facebook'ta bir araya getirdi. Во время недавних протестов в Эфиопии он писал открытые письма в адрес правительства страны и собирал поддержку через Facebook.
Geri dönerken uyuya kalma o zaman, tamam mı? Ну, не усни на обратном пути, ладно?
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Toktogon Altybasarova kuşatma altındaki şehir Leningrad'dan çocuğa anne oldu. Токтогон Алтыбасарова во время Великой Отечественной войны стала матерью детям из блокадного города Ленинграда.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.