Sentence examples of "seçenek" in Turkish

<>
Bu bir seçenek değil, hele ki düğüne bu kadar yaklaşmışken. Ну, это не вариант, не так близко к свадьбе.
Kral Horik bana başka seçenek bırakmadı. Король Хорик не оставил мне выбора.
Ve iş içinse, birkaç seçenek var. Что касается работы, есть несколько вариантов.
Polisin senin için pek iyi bir seçenek olduğunu zannetmiyorum. Пожалуй, для тебя полиция - не лучший выбор.
Pentagon bana iki seçenek verdi... Пентагон дал мне два варианта...
Hayatın güzel tarafı; işler ne kadar sarpa sararsa sarsın elinde daima son bir seçenek vardır. Жизнь прекрасна тем, что даже если всё ужасно, у нас всё равно остаётся выход.
"Birçok zaman oluyor ki, ölümün en iyi seçenek olduğunu düşünüyorum. "Множество раз я думаю, что смерть - самая лучшая альтернатива.
Fakat ben gerçek bir seçenek değilim senin için. Но я не являюсь реальным вариантом для тебя.
Eğer bana panzehir hazırlayamıyorsan, o zaman başka seçenek yok. Если ты не можешь создать противоядие, другого выхода нет.
Yani, benim için başa çıkacak tek bir şey var, belki onun için de bir seçenek vardır. Я имею в виду, я привыкла, возможно, и для него в этом нет ничего страшного.
Bu yine de bir seçenek eğer o korkularınına kapılmayı seçerse. Этот вариант остается, если она захочет уступить своим страхам.
Bu ikimiz için de en iyi seçenek. Это лучшее возможное решение для нас обоих.
Bizim vaktimiz yok ve sen elimizdeki tek seçenek olduğun için mi? Потому что у нас нет времени и ты наш единственный вариант?
Ama Shawn bana başka seçenek bırakmadı. Но Шон не оставил мне выбора.
Birkaç seçenek ve birkaç yaşam. Несколько вариантов и несколько жизней.
Bunun senin için çok zor olduğunu biliyorum. O yüzden sana çok basit bir seçenek sunuyorum. Я знаю, тебе это будет непросто, так что я решил упростить твой выбор.
Tekrar, iki seçenek, ve sen yine komik olmayanı seçtin. И снова: два варианта, и Вы выбрали не смешной.
Artık elimizdeki tek seçenek bütün halkımızı buraya getirmek. У нас теперь единственный выход перенести всех сюда.
Açıklaması uzun ama bazı ailevi durumlardan dolayı evlilik şu an için bir seçenek değil. А брак сейчас не вариант, из-за семейных передряг, о которых долго рассказывать.
Birileri ona bir şey söylemiş ve başka seçenek bırakmamış olabilir. Кто-то мог что-нибудь ему сказать, не оставил ему выбора.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.