Sentence examples of "yetenekli" in Turkish

<>
Yetenekli ve zeki ve kararlı. Талантливый и умный и решительный...
Bu çok yetenekli Amerikan sanatçısı Tomas Vu'nun el yapımı tahtası. Это ручная работа Томаса Ву, очень талантливого американского художника.
Ah, seni ve yetenekli arkadaşlarını izlemeyi tercih ederim. Я лучше погляжу на тебя и твоих талантливых друзей.
O yetenekli, ama çirkin ve şişman. Она талантливая, но уродливая и жирная.
Bize yetenekli bir hekim lazım, çocuk değil! Нам нужен искусный врач, а не мальчик!
ek olarak yetenekli bir tıp öğrencisi, ama benim söylediğimi söyleme. квалифицированный медик, для новичка, но я этого не говорил.
Direktör Coulson, bilinmeyen yetenekli saldırganlar tarafından saldırıya uğradık. Директор Коулсон, на нас напали неизвестное количество одаренных.
Ama yakınlarda yaşayan Amerikalı bir misyoner vardı, kendisi sivil hayatında yetenekli bir estetik cerrahıydı... Но, к счастью, там был американский миссионер, который оказался опытным пластическим хирургом...
Bu bitmeyen savaş yüzünden yetenekli bir hemşire olup çıktı. Из-за этой бесконечной войны она стала очень умелой медсестрой.
Güneşin, Ayın ve yıldızların hareketleri yetenekli bilimciler tarafından incelenip gelecek hakkında önbilgiler çıkarılırdı. По движению солнца, луны и звезд знатоки таких искусств могли предсказывать времена года.
Oscar senin çok yetenekli olduğunu ve çok sıkı çalıştığını söyledi. Оскар говорит, у вас есть талант и необыкновенное рвение.
Kim etrafında böyle yetenekli isimler varken kendi TV programı olmasını istemez ki? Кто бы стал жаловаться на собственное шоу, с такими-то талантами вокруг?
Son derece yetenekli, becerikli, yenilikçi birisi. Ama sınırlarla ilgili sorunları var gibi. Он очень талантлив, изобретателен, склонен к поиску новых решений, но несколько...
Chris sadece ne kadar yetenekli olduğunu düşündüğünü söylüyordu, anne. Крис просто говорил что думает насколько ты талантлива, мам.
ayrıca çok yetenekli ve burada olduğu için çok şanslı değil mi çocuklar? Все очень талантливы и рады возможности быть здесь, правда, мальчики?
Cameron benim buradaki en yetenekli öğrencilerimdendi. Камерон был моим самым талантливым студентом.
Yıllar boyunca burada bir çok yetenekli kişileri gördüm. Я здесь повидала немало талантов за последние годы.
Oldukça nazik ve yetenekli bir hemşire hayatımı kurtardı. Очень добрая и умелая медсестра спасла мне жизнь.
Milo, ellerindeki en yetenekli Kahin. Майло у них самый талантливый провидец.
Yetenekli ve özgün bir sanatçı burada işten başını kaşıyamaz. Для талантливого и своеобразного художника тут очень много работы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.