Beispiele für die Verwendung von "Солнцем" im Russischen

<>
Тогда угол между рычагом и горизонтальным зеркалом будет равен углу между трубкой и солнцем. Ufuk aynası ile kolun arasındaki açı baktığın boru ve güneş arasındaki açıya eşit olacak.
Да, с великолепным солнцем, и ароматом вишневого цвета... Evet, bu muhteşem güneşle, ve kiraz çiçeği kokusuyla...
От Меркурия останутся одни воспоминания, он будет поглощен расширившимся красным Солнцем. Merkür genişlemiş kırmızı Güneş tarafından yutulduğu için ufak bir anı olarak kalacak.
Тебе нужно просто отвернуться, и вы с Фитцем сможете танцевать до упаду под солнцем. Tek yapman gereken sadece arkanı dönmekti. Sonra sen ve Fitz, güneşin altında dans edebilirdiniz.
Ты приехала в Сиэтл за солнцем? Seattle'a güneşli olduğu için mi geldin?
А оставаться на берегу, под солнцем, без воды -- это не самоубийство? Ve kumsalda kalmak, güneşin altında, susuz olarak -- bu intihar değil mi?
Часами ходили под парусом, жарились под солнцем и всё такое? Saatlerce denize açılmıştık yakan güneş ışığında güneşlenmiştik başka şeyler de yapmıştık.
Алекс любил лежать под солнцем. Alex, güneşte uzanmayı severdi.
Хочу пожить под этим солнцем. Bu güneşin altında yaşamak istiyorum.
Я поехал наслаждаться солнцем! Güneş banyosu yapmaya gidiyorum!
Что происходит с Солнцем и пространством? Güneş ve uzay arasında ne oluyor?
Кто-нибудь из вас слышал выражение "Встреча с солнцем"? "Güneş'le Karşılaşma" ibaresini daha önce hiç duydunuz mu?
Из-за недостатка света растения вступают в борьбу за место под солнцем. Işığa duyulan açlık, güneş alan yerler için bir yarışa dönüşür.
у нас с маленьким солнцем схожие проблемы - ее тоже везде поджидают. Düşününce Küçük Güneş de sürekli takip edildiği için zorlukla yaşayan bir güneş.
Наше место под солнцем. Hak ettiğimiz yeri alacağız.
Метеоритный дождь, землетрясения, та странная вещь с солнцем. Meteor yağmurları, depremler, güneşe olan şu tuhaf şey.
Она должна покоится на каком-нибудь холме. Под солнцем и облаками. Tepelerde bir yerde, güneş ve bulutların altında yatıyor olmalıydı.
Но Вы забываете, мой друг, зло под солнцем повсюду. Ama unutuyorsun, dostum. Kötülük, güneşin altındaki her yerde bulunur.
SOHO находится в точке Лагранжа между Землёй и Солнцем и с момента запуска передаёт на Землю изображения Солнца в различных диапазонах длин волн. Dünya ile Güneş arasında Lagrange noktasına yerleştirilen SOHO fırlatıldığından beri değişik dalgaboylarında Güneş'in görüntüsünü sürekli olarak iletmektedir.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.