Beispiele für die Verwendung von "Тихого океана" im Russischen

<>
Чужие пришли в наш мир из глубин Тихого океана. Uzaylı yaşam formları, Pasifik Okyanusu derinliklerinden dünyamıza girdi.
Извержение вулкана на Юге Тихого Океана. Güney Pasifik'te volkanik bir püskürme varmış.
Дом Омега Тета на фундамента из редкого черного камню с Тихого океана. Omega Theta evi Pasifik Okyanusu'ndan ender siyah bir taşın üzerine inşa edilmiş.
Бриони стала вице-президентом по упаковке (отдел Тихого океана). Bryony, Paketleme Departmanı (Pasifik) Başkan Yardımcısı oldu.
Мальпе ? ло () - остров в восточной части Тихого океана, в 500 км от берегов бухты Буэнавентура в Южной Америке. Malpelo, Kolombiya anakarasının yaklaşık 500 km (310 mil) batısında, Doğu Pasifik Okyanusunda yer alan küçük bir adadır.
Простирается примерно с северо-востока, на юго-запад вдоль северо-восточного побережья Азии, в северо-западной части Тихого океана. Adalar kuzeydoğudan güneybatıya Büyük Okyanus'un kuzeybatı kıyılarını kaplayarak Avrasya'nın kuzeydoğu kıyıları boyunca uzanmaktadır.
Впоследствии исследователями из Мюнхенского технического университета были обнаружены избыточные количества железа-60 в камнях, поднятых из глубин Тихого океана. Sonraları, Münih Teknik Üniversitesi araştırmacıları tarafından Pasifik Okyanusu'nun derinliklerinde bulunan deniz kayalarında demir-60 zenginleştirilmesi tespit edildi.
Экономическая и социальная комиссия для Азии и Тихого океана Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu
Крестовидный дельфин был признан новым видом на основании рисунка Куа и Гемара в 1824 году, сделанном в южной части Тихого океана в 1820 году. Yeni bir tür olarak ilk defa 1820 yılında Güney Pasifik'te yapılan bir çizimden 1824 yılında Quoy ve Galmard tarafından tanımlanmıştır.
Наш самолёт обнаружили на дне океана. Uçağımızın, okyanusun dibinde bulunduğunu söyledin.
Ты обменяла её на тихого ребёнка? Daha sakin bir bebekle mi değiştirdin?
Не дать ему стать призраком океана. Okyanusta bir hayalet olmasına izin vermeyecektim.
Застрять на этой посудине посреди океана? Bu şeyle okyanusun ortasında olmak mı?
Влажность испаряется от нагревающегося океана и повышается, создавая большие штормы. Isınan okyanusun buharlaşmasıyla, ortaya çıkan nem yükselerek büyük fırtınalar yaratır.
Ты хотела пообедать у океана. Okyanus kıyısında bir yer istemiştin.
Как вдруг из океана выходит мужик. Birden bire bir adam okyanustan çıktı.
В пространстве я плыву сухого океана; "Okyanusun kuru boşluklarına yüzdüm."
Никогда не видела океана? Hiç mi görmedin okyanusu?
Нет океана, где буря бы зарождалась. Üzerinde oluştuğu bir okyanus da mevcut değil.
Цвета океана после шторма. Fırtınadan sonraki okyanus renginde.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.