Sentence examples of "белую" in Russian

<>
Она была больше похожа на Большую белую шапку. Kafasındaki daha çok uzun beyaz bir şapkaya benziyormuş.
Сейчас, жирный Альберт, съешь маленькую белую девочку! Şimdi, şişko Albert şu küçük beyaz kızı ye!
Не выдавайте белую униформу. Beyaz kıyafetlerle servis yapmayın.
Белую, не красную. Beyaz, kırmızı değil.
Поэтому вы должны мне пообещать не разоблачить мою маленькую белую ложь. O yüzden, beyaz yalanımı ortaya çıkartmayacağınıza dair bana söz verin.
Видишь здесь хоть одну белую рожу? Burada hiç beyaz surat gördün mü?
И мою белую мать. Ve beyaz olan annemi.
Что бы они ни сказали там в тюрьме я не позволю навещать вам эту белую рвань. Hapishanede sana yaptıkları az bile Beyaz avamları ziyaret etmekle daha büyük bir cezayı hak ediyorsun aslında!
Думаешь у меня встанет на твою белую задницу и накладные сиськи? Seni o beyaz kıçına ve sahte memelerine yarağımı sokacağımı mı sandın?
Сегодня вы прольете белую кровь и измените будущее. Bugün, beyaz kan dökeceksiniz ve geleceği değiştireceksiniz.
Там тебе понадобятся все твои силы, чтобы призвать саму Белую Богиню. Orada ihtiyacın olan bütün güçleri bulacaksın, Beyaz Tanrıça'nın bizzat kendisini çağırmalısın.
Видишь белую точку, он включён. Beyaz noktayı görüyor musun, açık.
Поэтому мне больше нравится смотреть в окно и видеть вдалеке лесопилку и белую из-за снега крышу. İşte bu yüzden, pencereden bakıp uzaklardaki değirmeni ve karla kaplı beyaz çatısını görmeyi tercih ediyorum.
Он увидел белую лошадь с рогом, торчащим из ее головы. O, kafasında spiral bir boynuzu olan beyaz bir at gördü.
Пожалуйста, отойдите за белую линию. Lütfen, beyaz çizginin gerisinde durun.
Анна Сэйдж будет с ним и оденет белую блузку и оранжевую юбку. Anna Sage onunla olacak ve beyaz bir bluz ve turuncu etek giyecek.
Мы ищем белую женщину, около лет, скорее всего из рабочей семьи, местную. 'lerinin ortalarında beyaz bir kadın arıyoruz, büyük ihtimalle işçi sınıfından ve Syracuse yerlisi.
Она отхаркивает белую мокроту. Beyaz köpüklü balgam çıkarıyor.
Будете стрелять - цельтесь в белую кость. Hedefteki adam sensin, beyaz vurmak istiyorlar.
Каждый день он приносит в мои покои красную и белую розы. Her gün benim için Kraliçe odasına kırmızı ve beyaz gül bırakıyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.