Beispiele für die Verwendung von "в глаза" im Russischen

<>
Смотри врагу в глаза и иди вперед, пока не победишь. Her zaman onların gözünün içine bak ve kazanana kadar devam et.
Смотри мне в глаза и отвечай правду... Gözlerimin içine bak ve bana doğruyu söyle...
Смотри в глаза и отвечай. Gözümün içine bak ve söyle!
Ну-ка, повтори мне это в глаза! Hey, bunu gözlerimin içine bakarak söyle.
Даже не посмотришь в глаза старому другу? Eski bir dostun yüzüne bile bakmayacak misin?
Послушай, я смотрел ей в глаза и пообещал помочь. Dinle, Onun gözlerine baktım ve ona yardım edeceğimi söyledim.
Смотри мне в глаза и поделись сокровенными мыслями. Gözlerime bak ve en derin düşüncelerini aktar bana.
Он кашлянул заражённой кровью в глаза и рот Кэмерон и это интересно? Enfekte olmuş kanını Cameron'un gözlerine ve ağzına öksürdü, bu mu ilginç?
Не смотрите в глаза! Hayır, gözlerine bakmayın.
Слепая девушка смотрит тебе в глаза. Kör kız sana gözleri ile bakıyor.
Когда она сказала, что не вернётся и посмотрела мне в глаза... Bugün bana'hayır 'derken gözünde öyle bir ifade gördüm ki...
Подходишь, смотришь в глаза и говоришь без обиняков: Karşısına dikileceksin, gözlerinin içine bakıp, şöyle diyeceksin;
Взгляни этой леди прямо в глаза. Bu bayanın tam gözlerinin içine bak.
я им в глаза не смотрю. Yabancı biri geldiğinde gözlerine bakamıyorum bile.
Я заглянула ему в глаза и увидела... Red'in gözlerinin, ta içine baktım ve...
Я смотрела в глаза стрелявшему. Onu vuran adamın gözlerine baktım.
Наверное, птицы здесь летают задом наперёд, чтобы пыль в глаза не попадала. Bahse girerim kuşlar bile gözlerine toz girmesin diye geri geri uçuyordur. Size ne vereyim?
Хотела посмотреть вам в глаза и спросить, работаете ли вы в Пирсон-Спектер-Литт. Sadece gözlerinin içine bakıp, hala Pearson Specter Litt'de çalışıp çalışmadığını sormak istedim.
А я смотрела им прямо в глаза и говорила: Onların gözlerine baktım ve "Evet, kurtarabilirim."
Посмотрите мне в глаза и скажите, что верите в это. Buna inanıyor musunuz? Gözümün içine bakın ve bana inandığınızı söyleyiniz.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.