Beispiele für die Verwendung von "в одной" im Russischen

<>
Ни в одной демократической стране мира нет таких проблем. Dünyadaki hiçbir demokratik ülkede böyle bir sorun yok.
Целая экосистема в одной крошечной частичке. Küçücük bir yerde koca bir ekosistem.
В марте 2017 года, в Германии в одной из наиболее престижной типографике, была опубликована книга "Глобальная продовольственная безопасность: 2017 yılının Mart ayında Almanya'nın prestijli matbaalarından birinde "Küresel gıda güvenliği: gerçeklik, zorluklar ve perspektifler" adlı kitabı yayımlanmıştır.
Дело не в одной ссоре, Майкл. Bunun bir kavgayla ilgisi yok, michael.
Измерение собственных движений членов скопления и нанесение на карту их видимого перемещения по небу позволит установить, что они сходятся в одной точке. Küme elemanlarının uygun hareketlerini ölçmek ve bariz hareketlerini uzay boyunca çizmek bir ufuk noktasında birleştiklerini ortaya çıkaracaktır.
Быстрое восстановление клеток в одной таблетке. Hızlı hücre yenilenmesini sağlayan bir hap.
Родилась 1 октября 1976 в одной из деревень на севере Венгрии. 1 Ekim 1976 Macaristan'ın kuzeyindeki bir kasabada dünyaya gelmiştir.
Все в одной сковородке? Hepsi aynı tavada mı?
в одной команде играют спортсмены разных национальностей, пола и физических возможностей. farklı ülkelerden gelen farklı cinsiyetlerdeki, farklı fiziksel kabiliyetlere sahip sporcular aynı takımda yer aldı.
В Германии, около Фрайбурга, в одной семье. Almanya 'da. Freiburg yakınlarında bir ailenin yanında kalıyordum.
Головная боль, как правило, локализована в одной половине головы, имеет пульсирующий характер и длится от 2 до 72 часов. Normalde baş ağrısı doğası gereği unilateral (başın tek bir tarafını etkiler) ve atımlıdır ve 2 ila 72 saat sürer.
Я уверен, что Руиза ни в одной обычной больнице нет. Ruiz'in gerçek bir hastahaneye giriş yapmadığını biliyorum. Nerede saklandığından emin ol.
Тот, кто занимал высокий пост в одной из крупнейших компаний Долины. Vadi'deki en büyük şirkelerden birinde yüksek kademeli bir pozisyona sahip olmuş biri.
М-м. Такого нет ни в одной базе данных. Grafiti birimi veri tabanında uyumlu bir şey çıkmadı.
Мы сейчас в одной комнате, связаны кровными узами, но не желаем встречаться. Birbirine kan bağıyla bağlı kişiler olarak aynı odada bulunuyoruz yine de yüz yüze gelemiyoruz.
У него интересная работа в одной частной охранной конторе здесь. Buradaki bir özel güvenlik şirketinde üst düzey bir mevkiisi var.
Например, демоны могут засесть в одной из долей головного мозга. Kelly. - Örneğin beyinde böyle şeytanların doluşabileceği bir lop vardır.
Распознавание лиц не нашло вас ни в одной базе данных. Yüz tanıma sistemimiz veri tabanında size dair bir şey bulamadı.
Была учебная спасательная тревога, мы оказались в одной лодке... Kızımızla farklı teknedeyiz sanıyordum evlat. Kendimizi aniden aynı teknede bulduk.
Нам для этого необязательно быть в одной комнате. Zaten bunu yapmak için aynı odada olmamız gerekmiyor.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.