Beispiele für die Verwendung von "должен понимать" im Russischen

<>
Скотт, уж ты-то должен понимать, что бывает с волками-одиночками. Siz insanlar, Scott, yalnız bir kurta ne olacağını bilmelisiniz.
Ну а сутенер по крайней мере должен понимать женщин. Bir pezevengin de, en azından kadınları anlaması gerekir.
Я сказал ему, что великий убийца должен понимать людей. Ona eğer büyük bir katil olmak istiyorsan insanları anlamalısın demiştim.
Но ты должен понимать, окупится это нескоро. Fakat şunu bilmelisin, ödeme öyle hemen olmayacak.
Слушай, ты должен понимать разницу между хорошими и плохими парнями. Bak, iyi polis ile kötü polis arasındaki farkı ayırt edebilirsin.
Ты как никто должен понимать сюжетное преувеличение. Herkesten çok senin sanatçı dilini anlaman gerekirdi.
И ты должен понимать, что такого красавчика, как я сложно задеть. Ve anlamalısın, benim kadar yakışıklı olduğun zaman çok az şey canını sıkar.
Каждый должен понимать, когда остановиться. Kim nerede durması gerektiğini, bilmeli!
Ты должен понимать, что я очень легко распознаю наркоманов. Bilmelisin ki bir eroinmanı tanıması benim için gerçekten zor değil.
Ты должен понимать, что это убеждает в твоей вине. Anlaman gerekirdi, bunun seni birinci dereceden suçlu yapacağını yani.
Ты должен это понимать. Bunu görebilmen gerek artık.
Она должна четко понимать приоритеты, или ты должен будешь её уволить. Neyin öncelikli olduğunu bilmesi gerekiyor ya da senin onu işten atman gerekiyor.
Видео, которое также было удалено с YouTube, вызвало онлайн - дискуссию по вопросу: должен ли быть такой материал допустим в сети, учитывая, что он позволяет ИГИЛу распространять свою "пропаганду". Youtube'dan da kaldırılmış olan video, IŞİD'in "propoganda" sını yaymasına yer vermesi nedeniyle benzer materyallerin dünya çapındaki ağda ulaşılabilir olup olmaması gerektiği konusunda bir tartışma yarattı.
Он заставляет меня его понимать без слов, и заставляет меня вести себя тихо без применения угроз. Tek bir söz bile söylemeden onu anlamaya zorladı ve tehdit bile etmeden sessiz kalmam için beni zorladı.
Когда ты должен сказать привет миллиону человек в начале вечеринки Afgan büyümek bir parti olduğunda milyonlarca insana selam vermek zorunda kalmaktır.
Ты как никто должна это понимать. Sen ve diğerleri bu işi anlamalı.
"Слушай, ты должен прожить жизнь со своей женой. "Bak, birlikte bu hayatı yaşayacağın bir partnerin olması gerek.
Начинаю понимать почему маньяки ходят и убивают всех подряд. Manyakların neden çifteyi kapıp herkesi paramparça ettiklerini anlamaya başlıyorum.
Знаешь, ты должен оценить иронию. Aslında bu rastlantıdan memnun olman gerekir.
Она должна понимать опасность. Riskleri iyice anlaması gerekiyor.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.