Beispiele für die Verwendung von "как мужчины" im Russischen
Как мужчины и женщины смогли впервые ощутить присутствие Матери?
Erkekler ve kadınlar, Anne'nin varlığını ilk nasıl hissetti?
Вы хотите увидеть как мужчины убивают друг друга?
Koca koca adamların birbirlerini öldürdüğünü mü görmek istiyorsunuz?
Поговорим как мужчины, как только приедем в Вегас.
Bu konuşmayı Vegas'a vardığımızda güzel bir şekilde yapmayı planlıyorum.
На фоне нарастающего разочарования европейцев в политике мультикультурализма, обличение иммиграции как основной причины глобального экономического кризиса уже не раз оказалось выгодным для местных ультраправых партий.
Avrupa seçmeninin çok kültürlülük konusundaki iştahının ne kadar azaldığı göz önüne alındığında, tüm kıtada aşırı - sağ partilerin küresel ekonomik krizi göçmenlik sorununa bağlamalarının başarısı görülmekte.
Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург?
Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir?
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него.
Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.
Ей всегда очень нравились предельно сдержанные мужчины.
Duygularını bastıran erkeklere her zaman ilgisi vardı.
Ещё предстоит увидеть, как мировое сообщество может предотвратить и подготовится к природным катастрофам.
Küresel toplumun doğal afetlere karşı nasıl hazırlıklı olacağı ve nasıl korunacağı henüz belli değil.
Как может человек заставить молчать свою совесть, когда увидит органы - летней девочки после жестокого изнасилования?
Bilince sahip bir insanoğlu, aylık bir bebeğin vajinasının acımasızca delinerek mahvedildiğini gördüğünde nasıl sessiz kalabilir?
Что заниматься ими для тебя всегда будет важнее любого мужчины.
Bu yaptığın, daima herhangi bir adamdan daha önemli olacak.
Она также рассказала, как ей пришла идея для журнала:
Ayrıca dergi fikrine nasıl karar verdiğini de paylaştı:
Мы можем не знать всех подробностей о белом стрелке и его жертвах мусульманах, но мы знаем, как средства массовой информации освещали бы произошедшее, если бы они поменялись ролями.
Beyaz katil ve Müslüman mağdurlar hakkında tüm detayları bilmiyor olabiliriz, fakat roller tam tersi olsaydı basının olaya nasıl tepkisi olacağını biliyoruz.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.
In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.
Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.
Werbung