Beispiele für die Verwendung von "лучшую часть" im Russischen

<>
Забыла рассказать тебе лучшую часть. En güzel tarafını söylemeyi unuttum.
Он оставил трон, исчез из Англии и забрал с собой лучшую часть английской магии. Tahtını terk etti, İngiltere'den kaçtı ve İngiliz büyüsünün en değerli kısmını da yanında götürdü.
Хочу показать тебе самую лучшую часть. Sana en iyi kısmını göstermek istiyorum.
Вы слышите лучшую часть души обычных людей. Sıradan insanlardaki ruhun en güzel parçasını duyuyorsun.
Но мы притащили, лучшую его часть, домой. Neyse ki, oranın en iyi kısmını evimize getirdik.
Так ты собираешься спокойно спать после того, как предала лучшую подругу? Oh, Sen uyuya bileceksin misin en iyi arkadaşına ihanet ettikten sonra?
Несмотря на то, что официальные данные о занятости с каждым годом растут, большая часть предприятий Таджикистана не функционирует и половина достигших трудоспособного возраста мужчин в Таджикистане ищет работу в России. Resmi istihdam sayısı her yıl artarken, Tacikistan'ın sanayisinin büyük kısmı durgun ve çalışma yaşında olan erkeklerin yarısı Rusya'da iş arıyor.
Давайте ребята, дадим ему нашу самую лучшую еду. Haydi bakalım millet. Ona en güzel yemeklerimizin hepsini verelim.
И я уважаю семейную политику, но я часть вашей семьи. Ve aile prensibinize saygı duyuyorum ama b-ben bu ailenin bir parçasıyım.
Лучшую в мире пиццу делают в Буэнос-Айресе. Dünyanın en iyi pizzası Buenos Aires'te yapılıyor.
Куахог - это часть тебя. Quahog, ait olduğun yer.
Выбрал лучшую фотку, и только на ней есть человек. En sevdiğim resmi buldum. Sadece bu resimde bir insan var.
Большая часть лобной кости отсутствует. Alın kemiğinin büyük kısmı eksik.
Сделай то, что сделала я, когда одна дамочка-парикмахер пыталась увести мою лучшую подругу, Камиллу. Şimdi, insan hakları grubunda bir kadın en yakın arkadaşım Camilla'yı benden çalmaya çalıştığında ona yaptığımı yapacaksın.
Я трачу огромную часть каждого дня, вибрируя ощутимым чувством дикой, непостижимой ярости. Günün büyük bir bölümünü elle tutulur vahşi ve yersiz bir hiddet duygusuyla titreyerek geçiriyorum.
Но я сделаю из тебя лучшую Истребительницу. Ama seni daha iyi bir avcı yapacağım.
Теперь, это самая опасная часть... Şimdi, bu en tehlikeli bölüm...
Наверное он нашел лучшую работу, и хочет сделать вам сюрприз. Muhtemelen daha iyi bir iş bulmuştur ve sana sürpriz yapmak istiyordur.
Ее человеческая часть почти исчезла. İnsan tarafı neredeyse tamamen gitti!
В лучшую сторону или в худшую? İyi anlamda mı yoksa kötü mü?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.