Beispiele für die Verwendung von "меня запугать" im Russischen

<>
И вы пришли меня запугать? Yani gözümü korkutmaya mı geldin?
Вы пытаетесь меня запугать? Gözümü korkutmaya mı çalışıyorsun?
Если вы пытаетесь меня запугать, то вам это превосходно удается. Bay Bartholomew, eğer beni korkutmaya çalışıyorsanız bu konuda çok başarılısınız.
Вы проделали путь в Харлан, чтобы запугать меня? Ta Harlan'a kadar beni tehdit etmek için mi geldiniz?
Хотите запугать меня, сделайте это получше, чем сейчас. Beni tehdit etmek istiyorsan bundan çok daha iyisini yapman gerekiyor.
Так что, они надеялись запугать своих одноклассниц? Peki neymiş, okul arkadaşlarını niçin korkutmak istemişler?
Пожалуйста, извините меня: Lütfen beni affedin:
По-твоему, кто-то пытается нас запугать? Sizce birileri bizi korkutmaya mı çalışıyor?
Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон. Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim.
Моей единственной надеждой было запугать начальника тюрьмы. Tek umudum hapishane müdürü ile arkadaş olmaktı.
У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий. Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum.
начал строить из себя крутого, пытался запугать Билла. Diğer arabanın sürücüsü maçolaşmaya başladı Bill'i tehdit etmeye kalkıştı.
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня". Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
И не дай Хаусу запугать их. Ayrıca House'un onları korkutmasına izin vermeyin.
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Он просто пытался запугать тебя. Seni korkutmak için öyle söyledi.
В первые часы моего пребывания в Порто город произвел на меня огромное впечатление. Porto ziyaretimin ilk saatleri bende çok güzel izlenimler bıraktı.
Чтобы ты могла угрожать или запугать ее? Tehdit etmek ya da yıldırmak için mi?
Понимаете, если бы не этот паспорт, меня бы не отбирали, на удивление совершенно случайно, для дополнительной проверки во всех аэропортах, в которых я когда - либо была. Bu pasaportum olmasaydı, şimdiye kadar geçtiğim tüm hava alanlarında rastgele seçim ile kimse tesadüfen beni soruşturmaya seçmezdi.
Он пытался запугать меня, Генри. Bana gözdağı vermeye kalktı, Henry.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.