Sentence examples of "на пути" in Russian

<>
Кэффри на пути к месту обмена. Caffrey takası yapmak üzere yola çıktı.
Ёто всегда первый шаг на пути к раю. Cennete giden yolda ilk adım daima cehennem olmuştur.
не осознавая, кто встретится нам на пути. "Çıktığımız bu yolda kimlerle karşılaşacağımızı bilmeden."
Образование совместных комитетов по водным ресурсам и сельскому хозяйству есть показатель положительных изменений на пути к мирным переговорам. Su ve tarım konusunda birleşik komiteler gibi önlemler barış görüşmesine giden yolda iki taraf için de olumlu işaretlerdir.
Чашечка кофе на пути. Bir fincan kahve geliyor.
Из пистолета однозначно хотели убить Джеймса Вудса, но на пути оказалась Стефани. Silah açık bir şekilde James Woods'u öldürmek için ayarlıydı ama yolda Stephanie duruyordu.
Я не могу перестать думать об этом придорожном мотеле на пути из Лаббока. "O kırık dökük moteli aklımdan çıkaramıyorum, hani Lubbock'tan gelirken ki."
Они уничтожат все съедобное, оказавшееся на пути. Çekirge sürüsü yolu üzerindeki yenilebilir her şeyi tüketecek.
Оружейная на пути в Мистик Фоллс. Cephane Mystic Falls'a giden yolda değil.
Переезд это шаг на пути к браку. Beraber yaşamak, evliliğe giden bir adımdır.
План состоял в том, чтобы перехватить зарплату где-нибудь на пути из банка В шахтерские кассы. Plan, Ulusal Maden İşçileri Birliğinin paralarını maden ocağı ödeme bürosuna giderken yolda bir yerde çalmaktı.
Остановка на пути с совета ООН. Birleşmiş Milletler Konseyi'nden ülkesine dönerken uğramış.
Сегодня наша баскетбольная команда начинает предсезонный период, это первый шаг на пути к финальной игре штата! Okul basketbol takımımız bugün sezon öncesi döneme başlıyor, yani eyalet finallerine dönme yolunda ilk adımı atıyor!
Позволить морали встать на пути делания денег... Erdemliliğin para kazanmaya engel olmasına izin vermek...
Нельзя позволить эмоциям встать на пути. Duygularının, yoluna çıkmasına izin vermemelisin.
На пути домой он остановился возле кордона за зданием правительства. Eve giderken, hükümet binası dışındaki polis kordonu onu durdurdu.
Эта вещь не обеспечит тебе место в раю, но поможет тебе на пути мирском. Süt bebeği olduğun günlerdeki gibi. Bu seni cennete götürmeyecek ama oraya giderken sana huzur verecek.
Арика на пути в тюрьму. Arika da hapishaneye girme yolunda.
Голландская Ост-Индская компания была на пути к становлению крупнейшей торговой державой в мире. Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, dünyanın en büyük ticari gücü olma yolunda ilerliyordu.
Нас ждёт смерть, на пути к Источнику молодости. Gençlik Pınarı'na doğru yol alırken ölüm bizi bekliyor olacak.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.