Beispiele für die Verwendung von "на том холме" im Russischen

<>
У нас команда у заднего входа, группа смотрит за домом, и снайпер на том холме. Arka girişte bir ekip var, bir ekip de evi izliyor. Bir de tepede keskin nişancı var.
Но суть в том, что там существуют целые цивилизации потомков людей с Земли. Ama konu şu ki, oralarda pek çok uygarlıklar var soyları insan ırkından gelen.
Это комната в маленьком здании на холме Мейфлауэр. Bu Mayflower Hill'de küçük bir binadaki bir birim.
Вопрос в том, где убежище Эми? Soru şu ki Amy'nin güvenli sığınağı nerede?
Ты убил её там, на холме и мистер Цицерон позволил использовать свой фургон. O tepede onu öldürdün ve Bay Cicero da aracında bu durumu temizlemeye yardım etti.
Суть в том, что я руковожу расследованием. Konu şu ki, soruşturmanın başındaki kişi benim.
Лечебница расположена на холме. Tımarhane tepenin hemen üstünde.
Но хорошие новости в том, что мы победили. Biliyorum, iyi haber şu ki savaşı biz kazandık.
После обеда рассказана первая мягкая версия истории Дома на холме. Tanrım! Yemekten sonra Hill House'ın ilk sakin öyküsü anlatıldı.
Дело в том, что Изабелла слишком много думает. Gerçek şu ki, Isabella fazla detaylı şeyler düşünür.
"Мы будем подобны городу на холме". "Bir tepenin üzerindeki bir şehir olacağız."
Дело в том, что современная школа Полностью пропустила Вас. Gerçek şu ki, bugünün modern okulları sizleri sınıfta bıraktı.
Некрополь расположен на холме в стороне от дороги между Тампере и Раумой. Tampere ve Rauma arasındaki yolun uzağında bir tepede yer almaktadır.
Суть в том, что Кристи фактически сказала ей, где именно искать фонарик. Gerçek şu ki, Christy esasında ona el fenerini tam olarak nerede bulacağını söyledi.
В результате раскопок проводимых в 1941 году удалось установить, что первые поселения на холме возникли в эпоху раннего бронзового века примерно за 3000 лет до нашей эры. 1941 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından yapılan kazılar sonucu tepedeki ilk yerleşimin MÖ 3000 'lerde, Erken Tunç Çağı'nda başladığı anlaşıldı.
Дело в том, что я не обычный младенец. Gerçek şu ki, ben sıradan bir bebek değilim.
Суть в том, что ее преследовали. Mesele şu ki, kendisi takip ediliyormuş.
Дело в том, что это сработало. Sorun şu ki, bu işe yaradı.
Суть в том, что доля щенков постоянно растёт. Sorun şu ki, yavru köpeklerinin dilimi giderek büyüyor.
Вопрос в том, заметили ли вы? Sorun şu ki, sen görmüş müydün?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.