Beispiele für die Verwendung von "не смогли" im Russischen

<>
Мы не смогли предотвратить это, но вы полностью поправитесь. Bu önleyebilceğimiz bir şey değildi, fakat sen tamamen iyileşeceksin.
или что вернулась болезнь или что пациенты не смогли смириться с потерянными десятилетиями. Bilimin arkasına saklanıp, ilacın işe yaramadığını söyleyebiliriz. Ya da hastalığın geri döndüğünü.
Многие бессмертные пытались и не смогли. Çoğu ölümlü denedi ve başarısız oldu.
Но не смогли удержать. Ama uzun süre tutamadın.
Родные не смогли приехать сегодня. Ailem bu akşam buraya gelemedi.
Большинство здешних людей не смогли бы сражаться, даже если бы имели боеприпасы. Buradaki çoğu inan nasıl kavga edeceğini bilmez. Cephanemiz olsaydı bile bu durum değişmezdi.
Некоторые хотели придти, но не смогли из-за бурана. Bazıları da gelmek istemiş ama kar fırtınası yüzünden gelememişti.
Они не смогли бы развернуть эту операцию без помощи изнутри. Operasyonlarını erteleyemezler o yüzden de mutlaka içeriden yardım alıyor olmalılar.
Я хочу сказать, вы отправились в Ирак и ничего не смогли почувствовать. Yani, Irak'a kadar o kadar yol gittin ve hiç bir şey hissetmedin.
Но вы никак не смогли! Ama bir türlü yapamadınız işte.
Катапульты. Пытались и не смогли. Mancınıklar, denediler ve başaramadılar.
Адрес потерялся, и мы не смогли доставить ее родителям. Adres bilgileri ortadan kalktı, bu yüzden onu teslim edemedik.
Копы так и не смогли найти доказательства причастности. Polisler arazi aracında, suçluyu gösterecek kanıt bulamayacak.
В Иордании Фроста заподозрили в передачи разведданных в Моссад, но доказать нечего не смогли. Ürdün'deki görev süresi boyunca, Frost'un Mossad'a bilgi sızdırdığı yönünde şüpheler oluştu ama hiçbirşey kanıtlanamadı.
Женщин опознать не смогли. Kadın asla teşhis edilemedi.
Не смогли найти выключатель, профессор Росс? Işığın düğmesini bulamadınız mı, Profesör Ross?
Вы не смогли достать нужные принадлежности? Uygun bir kırtasiye malzemesi bulamadın mı?
Да эти двое не смогли бы справятся даже с парковочным автоматом. İkisi bir arada bir parkmetreyi bile çalıştıramaz. Tam birer embesil onlar.
Ну так вот, мы с коллегами поспорили и своими умами не смогли прийти к одному ответу. Her neyse, ben ve iş arkadaşlarım, aramızda bir tane sağlıklı bir zihin ve beden bulamadık.
Иначе они не смогли бы звать её парилкой. Öbür türlü orası sırf oda olurdu da ondan.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.