Sentence examples of "права" in Russian

<>
Некоторые из этих мужчин и женщин работали с Zone9, коллективным блогом, который освещал социальные и политические проблемы Эфиопии и продвигал права человека и подотчётность правительства. Bu kişilerden birkaçı, Etiyopya'daki toplumsal ve politik olaylar ile ilgili yazıyorlardı ve insan haklarının yanısıra hükümetin sorumluluk almasını destekleyen kolektif blog Zone9 ile çalışıyordu.
Когда ей было лет, Мехри с мужем переехали в Дубай и, наконец, она получила права на вождение мотоцикла. Mehri yaşına geldiğinde eşiyle birlikte Dubai'ye taşınmış ve o zaman, sonunda motosiklet ehliyetini almıştı.
Сэм Йокопуа, секретарь Ассоциации врачей Папу - Новой Гвинеи, выступил в защиту права врачей и других сотрудников медицинских учреждений на публичные высказывания по вопросам, требующим открытого общественного обсуждения: Papua Yeni Gine Doktorlar Derneği Sekreteri Sam Yockopua, doktorların ve sağlık çalışanlarının kamuya açıklanacak konularda fikir beyan etme hakkını savundu:
"Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине. "Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama.
Но это не даёт мне права свободно распространять содержание. Ama bu durum, bana bilgileri yayma hakkını vermiyor.
Гнев, Самообладание, Права собственности. Öfke, soğukkanlılık, mülkiyet hakları.
Ты покупаешь права этих, этих и этих. И в итоге оказываешься владельцем небоскреба. Hava hakkını bundan, bundan, bundan alırsan kısa sürede kendine bir gökdelen yapabilirsin.
Девчонки, Джиджи права. Çocuklar, Gigi haklı.
Она права, поехали с нами, а то попадёшься врагу и кончится твой отдых! Doğru söylüyor, gelsen iyi olur. Yoksa düşman seni yakalarlar ve tatilin bitiverir, genç.
Вы не заслуживаете этого права. Siz bu hakkı hak etmiyorsunuz.
У журнала есть все права, чтобы опубликовать эту статью. Dergi, bu makaleyi basmak için her türlü hakka sahip.
Я не имел права тебя оскорблять. Sana öyle hakaret etmeye hakkım yoktu.
Ты абсолютно права, Вирджиния. Sen kesinlikle haklısın, Virginia.
И, знаешь, насчет пробок она права. Şu trafik hakkında dedikleri, biliyorsun, doğru.
Докажите, что я права. Bunun doğru olduğunu kanıtla bana.
Но если ты права, это ничего не меняет. Ama haklı olsan bile, bu hiç birşeyi değiştirmez.
Изъятие чужой собственности без разрешения и права на то. İzni ya da hakkı olmadan başka birinin malını almak.
это даёт некие права. Yani bazı hakları var.
ТАК колумбийское правительство соблюдает права своих граждан? Kolombiya hükümeti vatandaşlarının haklarını böyle mi koruyor?
Эта жуткая Хизер в кафе была права. Donmuş yoğurt mekânındaki o gaddar Heather haklıydı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.